22 Mayıs 2023 Pazartesi

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ Gezisi

Şu ahir ömründe ölmeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de gezip-görmek, sevgili arkadaşlarım Sn. Mehmet ALMAÇ ve Sn. Yusuf GENÇ sayesinde 08-11 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleşebildi çok şükür. İlk kez gittiğim Kıbrıs Adası, hayalimde canlandırdığımdan çok daha büyükmüş. Nedense hep zihnimde bütün ada 

birkaç günde gezilebilir diye düşünürken 3 günlük gezimizde ancak adanın üçte birlik kısmının belli başlı bölümlerini görebildik. Gezimizin birinci (Pazartesi) günü sabahı Kıbrıs’ta yaşayan arkadaşımız Sn. Selçuk GÜRŞİMŞEK bizleri havaalanından alıp Mehmetcik Köyü’nde kalacağımız eve bırakıyor. 3 Gün, Mehmet 
arkadaşımızın ailesinin burada bulunan evinde kalacağız. Sonra Dipkarpaz Köyü, Apostolos Andreas Manastırı ile Kıbrıs’ın Anadolu’ya doğru uzanan en uç bölgesi Zafer Burnu’nu gezmeye gidiyoruz. Karpaz eşekleri araçlardan ve insanlardan hiç kaçmıyor. Havuç-ekmek vb. şeyler yemek için açık pencerelerden 
başlarını araçların içine bile sokuyorlar. İnsanlara iyice alışmış olsalar da ısırılmaya karşı dikkatli olunmalı. Yol, dar olmasına rağmen Apostolos Manastırı’na kadar asfalt. Manastırdan Zafer Burnu’na kadar ise bozuk toprak yol. Yağmurlu havalarda toprak yol otomobiller için zor olabilir. Dipkarpaz köyünde bulunan Rum 
Kahvesi pazartesi günleri kapalıymış. Biz de hemen karşısında bulunan kafede birer bardak portakal suyu ile birer Türk kahvesi içtik. Fiyatlar sizce nasıl olabilir? Rum Kahvesi’nde 5 TL olan kahve burada 10 TL. İnce uzun (1,5 rakı bardağı boyutunda) bir bardak portakal suyu ise 80 TL. Bir daha gelmeyecekler 
düşüncesi ile misafirlere kazık atma kafası maalesef burada da değişmiyor. Gezimizin ikinci ve üçüncü günlerinde Selçuk arkadaşımız bizlere rehberlik yapıyor. Böylece hem gezilecek yerlere hiç aramadan sormadan ulaşıyor hem de sadece yapıları görmenin dışında hikayelerini de Selçuk Bey’den dinliyoruz. 
İkinci (Salı) gün önce Lefkoşa’da, Arap Ahmet Paşa Mahallesi, Sur İçi, Ermeni Kilisesi, Yediler (Yedi Er) Türbesi, Bedesten, Bandabuliya (Arasta), Büyük Han, Kumarcılar Hanı, Venedik Sütunu ve Sarayönü Meydanı gezip görüyoruz. Tadilatta olduğu için Selimiye Camii’ni gezemiyoruz. Sonra da 
Girne’ye gidiyoruz. Burada da Lüzinyan Dönemi Kulesi, Girne Kalesi, kalede bulunan Batık Gemi Müzesi ile Akdeniz Köyü Mezarı, Kırnı Mezarı ve Arkeoloji Salonlarını, 1. Dünya savaşında İngilizler tarafından 2,5 yıl esir tutularak Kalebend olan Türklerin konulduğu Lüzinyan Kulesi, Girne Limanı
Baldöken Osmanlı Mezarlığı ve Bellapais Manastırını gezip görüyoruz. Bellapais Manastırı’nın mistik ortamında şarkı söyleyen iki Kıbrıslı kızımız İzmir’den geldiğimi öğrenince “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşını söylemeye başlıyorlar. Ben de eşlik ediyorum onlara. Gezimizin üçüncü (Çarşamba) 

gününde ise Maraş bölgesi ile Gazimağusa’da bulunan Venedik Sarayı Kalıntıları, Namık Kemal Zindanı, (müzesi kapalı olduğu için gezemiyoruz.) Lala Mustafa Paşa Camii ve önünde 1296 yılında dikilmiş Cümbez (İncir) ağacını, (Bu ağacın incirleri dallarda değil gövdeden çıkıyor.) Mağusa Kalesi’ni, Mağusa 
Arslanı’nı, Othello Kalesi’ni, Aziz Simeon Kilisesi’ni, (duvarlarında demir külçeler var.) St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi’ni geziyoruz. (16.30 sularında gelebildiğimiz Barnabas Müzesi görevlisi inisiyatif kullanarak gezmemize müsaade ediyor. Kendisine teşekkür ediyoruz.) Sahnede babası 
Sn. Erol EVGİN ile birbirlerine takılmalarını severek izlediğim Sn. Murat EVGİN ile İkon Müzesi’nde tekrar karşılaşmak benim için hoş bir anı oluyor. Sabah Maraş bölgesinde kendisini görmüş ama rahatsızlık vermemek için konuşmamıştım. Burada biraz sohbet ediyoruz. Salamis Antik Kenti’ni ise geç kaldığımız için 
gezemiyoruz. Böylece Kıbrıs gezimiz bitiyor. Akşam Mehmetcik Köyü’nde Türk Mukavemet Teşkilatı’nda (TMT) 8 yıl görev yapmış Kıbrıs mücadelesi kahramanlarından canlı tarih Beyazıt ADALIER ve sevgili eşi Berrin Ablamız bizlere Bullez ve Hellim Peynirli Kıymalı Tatar Böreği (Kıbrıs Mantısı) ziyafeti 
veriyor. (Bullez: Kereviz-patates karışımı kırmızı bir sebze) Beyazıt Ağabey Kıbrıs mücadelesinde yaşadıklarını anlatırken sanki o anları tekrar yaşıyor, bizlere de yaşatıyor. Müthiş bir fotoğraf arşivi var. 3 Dönem Mehmetcik Belediye Başkanlığı yapmış. Berrin Ablamız çıkartma gecikince gece Rum baskınından 
korunmak için çukur kazıp bir yaşındaki oğlu ile sabaha kadar üstünü örttükleri bu çukurda gizlendiklerini anlatıyor. Çok zor ve acı zamanlar. Beyazıt Ağabey perşembe sabahı bizleri havalimanına götürürken olayların geçtiği yerleri gösteriyor. Tabii bu anlatımlar esnasında hız sınırını aşıyor. İnşallah ceza yememiştir. 
Böylece tadı damağımızda kalan Kıbrıs gezimiz bitiyor ve 08.00 uçağı ile İzmir’e dönüyoruz. Kıbrıs’ta bulunduğumuz süre içinde Şeftali Kebabı, Piliç Dolma, Hellimli Mücver, Hellim Peyniri Kızartması, Zeytinli Ekmek, Kafes, Kayık Pasta, Şinno, Plavuna, Mayasız Poğaça, BullezSulu 
Muhallebi, Hellim Peynirli Kıymalı Tatar Böreği (Kıbrıs Mantısı) ve sütlü (Adaçaylı) çay tadıyoruz. Benim favorilerim ise Zeytinli Ekmek, Hellim Peyniri kızartması, Hellimli Mücver ve Hellim Peynirli Kıymalı Tatar Böreği (Kıbrıs Mantısı) oluyor. Kıbrıs insanı çok sıcak, candan. Fırında, marketlerde, 
sokaklarda, konuştuğumuz insanlar çok hoş sıcacık bir Türkçe ve güler yüzle size cevap veriyorlar. İzmir-Ercan havaalanı direk uçuş 1 saat 15 dakika. Telefon ile haberleşme yurt dışı tarife üzerinden yapılıyor. (Turkcell günlük tarifen yurt dışında geçerli paketi 164 TL) Ya da havaalanı ile Lefkoşa Sur içi bölgesinde 
şifresiz, bütün lokanta ve kafeteryalarda bulunan şifreli internet ile WhatsApp üzerinden görüşülüyor. İnternet hızı biraz yavaş. Elektrik prizleri İngiliz sistemi olduğu için plastik bir aparat ile telefonlar şarj edilebiliyor. Alkol dışında fiyatlar Türkiye’ye göre 
pahalı. Alkol ise neredeyse yarı yarıya daha ucuz. Vergi avantajından dolayı arabaların neredeyse hepsi çok lüks markalar. (Mercedes, BMW, Audi, Porche vb.) Yalnız sıfır arabalar adaya giremiyormuş. En az 3 yaşında olması gerekiyormuş. Sn. Berrin ADALIER 
Ablamıza, Sn. Beyazıt ADALIER Ağabeyimize, Sn. Selçuk GÜRŞİMŞEK’e, Sn. Yusuf GENÇ’e ve Sn. Mehmet ALMAÇ’a bir kez daha çok teşekkür ederek yazımı bitiriyorum. Allah tekrarına erdirsin. 😊

Sağlıkla kalın.

Ayhan YÖRÜK

 

Birinci gün Dipkarpaz Köyü, Apostolos Andreas Manastırı ve Zafer Burnu fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.

Birinci gün Dipkarpaz Köyü, Apostolos Andreas Manastırı ve Zafer Burnu video günlüğü görmek için burayı tıklayınız. 

İkinci gün LEFKOŞA (Arap Ahmet Paşa Mahallesi, Sur İçi, Ermeni Kilisesi, Yediler (Yedi Er) Türbesi, Bedesten, Bandabuliya (Arasta), Büyük Han, Kumarcılar Hanı, Venedik Sütunu ve Sarayönü Meydanı) ile GİRNE (Lüzinyan Dönemi Kulesi, Girne Kalesi, Girne Limanı, Baldöken Osmanlı Mezarlığı ve Bellapais Manastırı) fotoğrafları görmek için burayı tıklayınız.

İkinci gün LEFKOŞA (Arap Ahmet Paşa Mahallesi, Sur İçi, Ermeni Kilisesi, Yediler (Yedi Er) Türbesi, Bedesten, Bandabuliya (Arasta), Büyük Han, Kumarcılar Hanı, Venedik Sütunu ve Sarayönü Meydanı) ile GİRNE (Lüzinyan Dönemi Kulesi, Girne Kalesi, Girne Limanı, Baldöken Osmanlı Mezarlığı ve Bellapais Manastırı) video günlüğünü görmek için burayı tıklayınız. 

Üçüncü gün MARAŞ ile GAZİMAĞUSA (Venedik Sarayı Kalıntıları, Namık Kemal Zindanı, Lala Mustafa Paşa Camii, Mağusa Kalesi, Mağusa Arslanı, Othello Kalesi, Aziz Simeon Kilisesi, St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi) fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.

Üçüncü gün MARAŞ ile GAZİMAĞUSA (Venedik Sarayı Kalıntıları, Namık Kemal Zindanı, Lala Mustafa Paşa Camii, Mağusa Kalesi, Mağusa Arslanı, Othello Kalesi, Aziz Simeon Kilisesi, St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi) video günlüğünü görmek için burayı tıklayınız.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lezzetleri fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder