25 Nisan 2023 Salı

KARYA'dan LİKYA'ya YÜRÜYÜŞLER - 7 - 15-16 Nisan 2023

15-16 Nisan 2023 Tarihlerinde Yol Dağcılık programlı faaliyeti olan KARYA'dan LİKYA'ya yürüyüşlerimizin 7.sinde, birinci gün Göcek-İnlice-Tehnili-Karakum-Çığlık-Günlüklü, ikinci gün Yeşil Üzümlü-Cadianda (Kadyanda) rotalarını yürüdük. Yağmursuz, pırıl pırıl güneşli 18-20 derecelerdeki hava sıcaklığı, 

rengarenk çiçekler, kuş cıvıltıları ve su şırıltıları eşliğinde çok güzel iki gün geçirdik. Etkinliğimizin ilk günü biraz zorlu, ikinci günü ise kaymaklı ekmek kadayıfı tadında gerçekleşti. Faaliyetimizin birinci günü (15.04.2023) sabahı saat 08.00 sularında Döğüşbelen köy kahvesinde kahvaltı yaptıktan sonra 09:20’de 
Göcek’ten yürümeye başlıyoruz. Göcek’in içini boydan boya geçip 20-25 m.lik çam ormanı içindeki patikadan cep telefonu baz istasyon kulelerine doğru yükselmeye başlıyoruz. Baz istasyonlarına ulaştığımızda Kapıdağ Yarımadası ile Sarsala koylarının doyumsuz manzarasında bir süre seyir keyfi 
yapıyoruz. Önceki etkinliklerde yürüdüğümüz birbirinden güzel koyları bu sefer karşıdan seyretmek bizler için hoş bir ayrıcalık oluyor. Yürüyüşümüz buradan sonra testere dişi gibi iniş ve çıkışlarla devam ediyor. Birbirinden güzel manzaralar eşliğinde İnlice-Tehnili-Karakum-Çığlık koyları arasındaki yürüyüş, kaygan zemin
kaya tırmanış ve inişleriyle biraz zorlu. 45 kişilik ekiple bu tırmanış ve inişlerde fazla zaman kaybediyoruz. Saat 16:00 – 17:00 civarında ulaşmayı hedeflediğimiz Günlüklü Koyu’na, 19:00 da ulaşıyoruz. Oradan da aracımız ile Fethiye Çalış plajındaki çadır kampına (The Camp) geldiğimizde, kararmaya 
yüz tutan havada çadırlar kuruluyor. Neyse ki Fethiye’de yaşayan Nermin ablamızın sarmalar-dolmalar-böreklerle bizleri ziyarete gelmesi yorgunluğumuzu azaltıyor. Wikiloc’a göre bugün 982 m irtifa kazancı, 973 m irtifa kaybı ile deniz seviyesinden maksimum 213 m'ye çıkış ve inişler yaparken toplam 20,34 km 
yürümüşüz. Yukarıda da belirttiğim üzere özellikle İnlice-Tehnili-Karakum-Çığlık koyları arası testere dişi gibi rotada, kaygan zemin, kaya tırmanış ve inişleriyle oldukça zorlu. Manzara ise mükemmel. Çeşme görmedim. Göcek dışında su yok. Bölge yazın 
çok sıcak olduğundan, Kasım-Nisan arası yürünmeli. Yangına çok duyarlı bir bölge olması sebebiyle kesinlikle ateş yakılmamalı. Kırmızı-beyaz işaretler biraz solmuş. Mesafe-yön tabelaları ise sadece İnlice ve Günlüklü koylarında var. Etkinliğimizin ikinci günü sabahı (16.04.2023) çadırları toplayıp aracımıza 
yerleştirdikten sonra Fethiye’ye 18 km mesafede 500 m rakımdaki Yeşil Üzümlü köyüne gelerek 09:45’te yürümeye başlıyoruz. Adı gibi yemyeşil, otantik hali fazla bozulmamış, çok güzel bir yayla olan Yeşil Üzümlü köyünün içinden, boydan boya geçerek Maden Yolu rotası üzerinden
Cadianda (Kadyanda) Antik 
Kenti’ne yürüyoruz. Çam ormanları içindeki maden yolu patikası ile toprak yolda yükseldikçe Yeşil Üzümlü’nün üzüm bağları, sebze-meyve bahçelerinden oluşan yemyeşil platosu ile Fethiye’nin beton platosunu yukarıdan seyrediyoruz. Maden sahası karşısından 20-25 m.lik çam ormanı içindeki patikada yükselerek 11:50’de 
Cadianda (Kadyanda) Antik Kentine geliyoruz. Henüz kazısı yapılmamış ören yerini baştan sona yürüyoruz. Bayan ve Bay gladyatörlerimiz 3000 yıl sonra stadyon da koşu yarışması yapıyorlar. Tiyatronun büyülü ortamında yaptığımız doğayı dinleme seansımızın sonunda Pınar ve Rabia arkadaşlarımızın söylediği-söylettiği güzel 
şarkılarıyla nirvanaya çıkıyoruz. Saat 13:45’te de tiyatrodan inişe geçerek antik yol üzerinde bulunan Kabarmalı Lahit’in yanına geliyoruz. TRT2’de yayınlanan Anadolu Arkeolojisi programında arkeolog Sn. Ümit IŞIN’ın anlattıklarından aklımda kalanları arkadaşlar ile paylaşıyorum. Sonra antik yol 
patikasından devam ederek saat 15:15’te Yeşil Üzümlü’ye inerek etkinliği bitiriyoruz. Çarşı Camii meydanında bulunan esnaf lokantalarından Papatya kafede kuru fasulye ve patlıcan yemeği ile damaklarımızı şenlendirip, Yeşil Üzümlü dokumasının yaşatıldığı Dastarhane’den de alışverişlerimizi 
yaptıktan sonra 16:45’te aracımıza binerek, bu büyülü ortamdan ayrılıp İzmir’e dönüşe geçiyoruz. Zorlu olmayan, kaymaklı ekmek kadayıfı tadında çok keyifli günün sonunda Wikiloc’a göre 541 m irtifa kazancı, 500 m irtifa kaybı, 467 m minumum irtifadan, 980 m maksimum irtifaya çıkış ve iniş yaparken 
toplam 12.14 km, iki günün sonunda da toplam 32,48 km yürümüşüz. Böylece 7 Karya’dan Likya’ya yürüyüşlerimiz sonunda bugüne kadar toplam 228,51 km yürümüş oluyoruz şükürler olsun. Bir kez daha bilge rehberimiz Sn. Zeki VAROL ile milli organizatörümüz 
Sn. Selda KETENCİ başta olmak üzere, Sn. Menderes KULİNCA’ya, Sn. Şükrü SARI’ya, Sn. Murat OLCAY’a, Sn. Tuncay ERYILMAZ’a ve Sn. Yaşar KÜSBECİ ile yürüyüşçü bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.

Sağlıkla kalın.

Ayhan YÖRÜK

 

CADIANDA (KADYANDA) ANTİK ŞEHRİ – Yeşil Üzümlü -  Fethiye/Muğla

TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Gen. Müd.nün, Antik Kente bulunan tanıtım levhasında, Likçe kitabelerde ismi Kadawanti olarak okunan Kadyanda’nın adındaki -nd takısı nedeniyle  

tarihinin MÖ 3000’re kadar indiği belirtiliyor. Ancak antik kentten günümüze ulaşan yüzeydeki en eski kalıntılar MÖ 5. yüzyıldan daha eskiye gitmiyormuş. Kenti çevreleyen sur duvarlarının bir bölümü ile kaya
mezarları, en erken döneme tarihlenen kalıntılarmış. Kent, dik yamaçlarda arazinin topografyasına göre birçok kez inşa edilmiş ve sur duvarları ile çevrelenmiş. 
Bu duvarların özellikle güneydeki kısmı ayakta kalmış. 
Tiyatro alanına istinat oluşturan poligonal sur duvarı Helenistik döneme aitmiş. Helenistik dönem tiyatrosu Roma döneminde onarılarak kullanılmış. Nekropol alanı kentin güney bölümünde sur duvarları dışındaymış.  
Stadion’un doğu tarafında geniş bir alanın altında inşa edilmiş birbirine geçmeli dört büyük sarnıç varmış. Yapı kalıntılarının büyük bölümü Roma dönemine aitmiş. Kent MS 7. yüzyıla kadar yerleşime
sahne olmasına rağmen geç döneme ait fazla kalıntı yokmuş. Bunlardan başka hamam, koşu pisti, agora, hangi tanrıya ait olduğu bilinmeyen bir tapınak ve yoğun sivil yapı izleriyle antik dönemde tam bir kent hüviyetindeymiş.

 

DASTARHANE – Yeşil Üzümlü – Fethiye/Muğla

Yeşil Üzümlü köyünde yüzlerce yıldır annelerden kızlara aktarılan geleneksel bir dokuma türü olan Dastar, hemen hemen bütün evlerde bulunan özel el tezgahlarında üretilmekteymiş. Dastar kumaşı yazın serin, kışın sıcak tutarmış. Yöre kadınları tarafından 

özellikle başlarını örtmek için dokunan dastarın zamanla, masa örtüsü, atkı, bandana, bluz ve gelinlik gibi kullanım alanı genişlemiş. Eskiden yünün doğal rengine pamuk ipliği ile desenler uygulanırken, günümüzde % 100 pamuk ipliğiyle çomak, kilim, sülük 
gibi motifler işleniyormuş. Anadolumuzun her köşesinde coğrafi iklime göre değişiklik gösteren, kadınlarımızın duygu, düşünce ve hayallerini sembollerle, motiflerle ilmek ilmek işleyerek giyim kuşam ihtiyaçlarını 
karşıladıkları el sanatlarından biri olan Dastar’ın gelecek kuşaklara aktarılması hususundaki duyarlılıklarından dolayı Yeşil Üzümlü Belediyesine çok teşekkür ediyorum.

 

Birinci gün Göcek-İnlice-Tehnili-Karakum-Çığlık-Günlüklü arası fotoğrafları görmek için burayı tıklayınız.

Birinci gün Göcek-İnlice-Tehnili-Karakum-Çığlık-Günlüklü arası video günlüğü görmek için burayı tıklayınız

Birinci gün Göcek-İnlice-Tehnili-Karakum-Çığlık-Günlüklü arası Relive Krokisini görmek için aşağıyı tıklayınız


İkinci gün Yeşil Üzümlü-Cadianda (Kadyanda) Antik Kenti fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.

İkinci gün Yeşil Üzümlü-Cadianda (Kadyanda) Antik Kenti Video günlüğü görmek için burayı tıklayınız

İkinci gün Yeşil Üzümlü-Cadianda (Kadyanda) Antik Kenti Relive Krokisini görmek için burayı tıklayınız

DASTAR ve DASTARHANE fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.

DASTAR ve DASTARHANE videosunu görmek için burayı tıklayınız


 

1 yorum:

  1. 27 Nis 2023 16:27
    Merhaba Ayhan,
    Ne güzel parkurlarda yürüyüp bize anlatıyorsun. Sana imreniyorum. Ben dizlerimdeki kireçlenme yüzünden ancak Bostanlı sahilinde yürüyebiliyorum.
    Sabahattin YEŞİLYURT

    YanıtlaSil