ARTEMİS RESTAURANT (Enginar üzerine her şey)

Karidesli enginar, kuzu etli enginar, zeytinyağlı enginar, enginar dolması, enginar böreği, domates soslu enginar, enginar kızartması, köz patlıcanlı enginar, deniz börülceli enginar, enginar tarator, nar ekşili enginar salatası, enginarlı haşhaşlı revani 

tatlısı, enginarlı kabak tatlısı vb. Sizce ülkemizde 12 ay 365 gün yemek çeşitlerinin tamamının enginar olduğu başka bir lokanta var mıdır? En azından benim bildiğim kadarıyla yok. Baba Abdullah ile oğul Emre SEZEN Büyük Efes Oteli’nde garson ve aşçı olarak çalışırken Abdullah Bey emekli oluyor ve Seferihisar’ın 

Düzce Köyü’nün Azmak mevkiinde enginar bahçelerinin tam ortasında, Konak’a yaklaşık 40-45 km. mesafede, 1997 yılı haziran ayında bu lokantayı açmaya karar veriyor. Ağzı olan konuşuyor, Abdullah Bey’in kafayı yediğini düşünüyorlar. O zamanlar yol şimdiki gibi asfalt değil. Enginar bahçelerinin arasında 

toprak yol. Emre Bey ilk zamanlar hem otel hem lokantada çalışmaya devam ediyor. Daha sonra askere gidiyor. 2000 yılında askerlik dönüşü oteldeki işine dönmeyip tüm zamanını Artemis Restaurant’a ayırıyor. Gel zaman git zaman baba-oğul Büyük Efes Oteli’nden gelen tecrübeleriyle müthiş enginar lezzetleri yaratıyorlar. 

Doğal olarak bu da lokantanın, ülkemiz gurme yazarları tarafından keşfedilmesine yol açıyor. Bu sayede de ünü tüm ülkeye yayılıyor. Peki lokantanın adı neden Enginar değil de Artemis? Büyük Efes Oteli’nden emekli olanların açtıkları yeni mekânlara Efes Antik Kenti’nden isim vermek gibi bir adetleri varmış. Abdullah Bey’de 

bu geleneğe küçük bir farkla uymuş. Böylece bu kadar farklı bir restoranın adı hem Efes Antik Kenti’ne yakın hem de antik dünyanın 7 harikasından birisi olan Artemis oluvermiş. Gitmek isteyenler öyle beş yıldızlı bir yer beklemesinler. Tertemiz masa örtüleri ve güler yüzlü personeli ile sıcacık salaş bir yer. Çeşit çeşit enginar 

yemekleri ise beş değil on yıldız.  İlkbaharda yemyeşil, sonbaharda sapsarı ağaçların gölgesi altında çiçekler, böcekler ile iç içe, çocukların güvenle koşturabildiği güzel bir ortam. Kışları ise farklı şekillerdeki su kabakları ve çeşitli orijinal objeler ile süslenmiş tavan ve şömine ateşi eşliğinde kapalı hoş bir mekân. Yalnız hafta sonları 

gidecekler biraz fazla beklemeyi göze almalılar. Alkol de bulunan bu keyifli ortamda müşterilerin ne zaman masadan kalkacağı belli olmadığı için randevu alınmıyor. O yüzden çalışmayan kesimin hafta içi gitmesini tavsiye ediyorum. Bu arada enginar sevmeyenler için isteğe bağlı olarak köfte, saç kavurma ve tavuk ızgara da 

hazırlanabiliyormuş. (İletişim Emre SEZEN 0532 4569076) Hazır buraya kadar gelmişken Düzce Köyü’nün merkezinde bulunan, Atatürk düşmanlarının sıkıştıklarında dillerine doladıkları “…İzmir’de tarihi camiyi ahıra çevirdiler…” söylemlerinin olduğunu iddia ettikleri Kasım Çelebi Camii ve Medresesi’de ziyaret edilmeli. İşin aslı ise 

söyle; “Şimdi Düzce olarak anılan köyün eski adı o dönemlerde Hereke. Heraklia Antik Kenti’nin üzerinde kurulduğu için eski adının oradan geldiği rivayet ediliyor. Osmanlı döneminde ise nüfusun % 60-70’i Rum. Yunan işgali sırasında neredeyse hiç Türk kalmamış. 1922 yılında Yunanlılar denize dökülüp Seferihisar’da 

kurtulduktan sonra harabe haldeki köye Türkler tekrar geri dönüp yerleşmeye başlamışlar. 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde İzmir Müze Müdürü’nün verdiği bilgilere göre yayınlanan haberde; “Türk nüfusun seneler süren yokluğunda caminin insafsızca ahır haline getirildiği, kütüphane ve 

medresesinin olduğu, kütüphanesinde eser kalmadığı, Evren oğullarından Kasım tarafından Osmanlı-Türk stilinde inşa edildiği, üstündeki Arapça yazıya göre 641 yıllık olduğu, tahribata rağmen geriye kalan kısmının muhafaza edilirse, kıymettir.” tespitleri yapılmış. Bu haber üzerine işgal 

sırasındaki vandallık sonucu metruk haldeki caminin revakları temizlenip, minaresi onarılarak 1936 yılında ibadete açılmış. İbadete açılmadan önce camii ve medresenin sadece antik ören yerinden monte edilen sütun duvarları ayaktaymış.” (Kaynak: Sn. Yılmaz ÖZDİL’in http://www.hurriyet.com.tr/mustafa-kemal-camiyi-ahir-yapti-oyle-mi-20413966 yazısı.)

Sağlıkla kalın.

Ayhan YÖRÜK

 

Artemis Restoran’da pişirilen Enginar Yemek çeşitleri ile Kasım Çelebi Camii ve Medresesi fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.