5 Haziran 2016 Pazar

GAZİANTEP (Yukarı MEZOPOTAMYA Etkinliği-1) - (19-20 Mayıs 2016)

Kocaeli, Hatay, Aydın ve İzmir’den 14 arkadaş ile 19-20-21-22 Mayıs 2016 tarihlerinde gittiğimiz GAZİANTEP, ŞANLIURFA ve Adıyaman NEMRUT TÜMÜLÜSÜ etkinliğimiz, benim yukarı 

Mezopotamya bölgesine yaptığım ilk seyahat oldu. İnsanlık tarihinin en eski izlerinin bulunduğu, 
pagan dönemin ardından 3 büyük semavi dinin doğduğu coğrafyadan tabii olarak çok etkilendim. 2000 civarında fotoğraf ve video çekmişim. Sevgili rehberimiz Zeki VAROL’un mükemmel organizasyonu sayesinde bu kadar kısa sürede o kadar çok yer gezip o kadar çok lezzet tadmışız ki
bunu bir yazıya sığdırabilmem çok zor. O yüzden yukarıda isimlerini yazdığım 3 ayrı başlık altında gezip gördüklerimi anlatmaya çalışacağım. Toplanma noktamız Adana’ya vardığımızda arkadaşları beklerken ilk ne yaptık dersiniz? Havalimanından taksi ile gittiğimiz merkezde, 
gördüğümüz ilk kebapçıda Adana kebap yedik. Saat 22:30 sıralarıydı. 19 Mayıs 2016 sabaha karşı saat 03:00 sularında tüm ekibin toplanmasıyla Gaziantep’e doğru hareket ettik. 06:30 sıralarında vardığımız Islahiye Belediyesi Kültür Merkezi’nde, Aşçılık Öğretmeni Sn. Fethiye Hanım’ın
hazırladığı yöresel lezzetler Malhuta ve Tarhana çorbaları ile nefis bir kahvaltı yaptıktan sonra etkinliğimizin ilk durağı, Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi Açık Hava Müzesi’ne(Islahiye/Gaziantep) geldik. M.Ö.14.yy. ile 7 yy. arasında, yakın doğunun en büyük taş ocağı  
ve heykel işleme atölyesi olan Yesemek Taş Ocağı’nda, özellikle Hitit, Suriye, Arami ve Asur sanat unsurları ile Oriantalizm adıyla anılan bir üslup meydana gelmiş. Bu üslup, batıda gelişmeye başlayan Ege kültürlerini etkileyerek Yunan sanatının çekirdeğini oluşturmuş. Büyük 
bir organizasyonla işletilen, taşların ocaktan kesilmesi, yontu taslaklarının hazırlanması ve tamamlanmasına kadar ki evrelerin teker teker örnekleriyle görülebileceği, dünyada eşi benzeri olmayan antik dönem heykel okulu niteliğinde ki Yesemek Taş Ocağı ve Heykel 
Atölyesi’nden, Müze görevlisi Sn. Ali ÇİÇEK’e (0 537 7774081) teşekkür ederek ayrılıyoruz. Sonra Tarihinin M.Ö. 4000 yıllarında başladığı,  M.Ö. 18.yy ile 15.yy. arasında ise, Anadolu’nun Hattuşaş’dan sonra en 
ihtişamlı Hitit şehirlerinden biri olan Tilmen Höyük Arkeolojik  ve Çevre Parkı’na(Islahiye/Gaziantep) geliyoruz. Yapılan arkeolojik kazılar neticesinde Tilmen Höyük’te Erken Tunç, Orta Tunç, Demir, Roma, Bizans ve İslami dönem katmanları bulunmuş. Saat 09:45 sularına kadar Tilmen 
Höyük’ü gezdikten sonra Gaziantep’e doğru hareket ediyoruz. Yolun her iki tarafı uçsuz bucaksız gözün alabildiği her yer, Antep fıstık ağacı ile dolu. Saat 11:30 sularında vardığımız Gaziantep kent merkezinde ilk durağımız Zeugma Mozaik Müzesi’ne çok yakın olan ünlü
Kebapçı Halil Usta. Neredeyse Ülkemizden ve dünyadan bütün ünlüler buraya gelmiş. Bütün duvarlar onların resimleri ile dolu. Burada kaşık salatası, ızgara kebap çeşitleri ve küşleme ile damaklarımızı
şenlendirdikten sonra, dünyanın en önemli müzelerinden Zeugma Mozaik Müzesi’ne geliyoruz. Konu ve renk çeşitliliği, metrekareye düşen her bir mozaik taşı(tessera) sayısını fazlalığı ile dikkat çeken müzede, 
üç boyutlu tasarımlar ve üst düzey tekniklerle dönemin mimarisi, yaşam biçimi, fauna ve florasının zengin biçimde mozaiklere aktarılması, Zeugma’yı dünyanın en önemli mozaik müzelerinden biri haline getirmiş. 
Elin fırça gibi kullanılarak, mozaik üzerinde bulunan toprağın temizlenmesi, eksik olan taşların el parmağı kullanılarak yerine yerleştirilmesi vb. uygulamalar mozaiklerin nasıl yapıldığını göstermesi 
açısından çok güzel bir uygulama olmuş. Yaklaşık 14:40 sıralarında müzeden ayrıldıktan sonra Gaziantep’in içinde yürüyerek gezmeye başlıyoruz. Akşama kadar o kadar çok yer geziyoruz ki burada sadece isimlerini yazabiliyorum.
            -Bayazhan,
            -Metin Sözen Eğitim ve Kültür Merkezi,
            -Kurtuluş Camii (Meryem Ana Kilisesi – Surp Asdvadzadzin Katedrali),
            -Ömer Ersoy Kültür Merkezi (Aziz Bedros Kilisesi),
            -Oyun ve Oyuncak Müzesi,
            -Atatürk Anı Müzesi,
            -Ömeriye Camii,
            -Güllüoğlu Baklava,
          
            -Gaziantep Sinagogu (Gaziantep Üniversitesi (Eski Havra) Kültür Merkezi),
            -Gaziantep Kalesi,
            -Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi,
            -El Sanatları Çarşısı,
          
           - Tahmis Kahvesi....
Resmen ayaklarımıza karasular indi. Saat 19:00 sıralarında Gaziantep’in bir başka lezzet durağı İmam Çağdaş Kebap ve Baklava lokantasına 
geliyoruz. Burada da Gavur Dağı Salatası, Ali Nazik, Altı ezmeli, kebap çeşitleri ve baklava ile mest olduktan sonra, akşam kalacağımız Garni Otel’e geçiyoruz.  Üç yıldızlı gayet temiz olan Garni Otel’de(0 342 2513100 – 2513102) hemen dinlenmeye geçiyoruz. Sabah kalktığımızda
her yer polis kaynıyor. Meğer akşam bir iki sokak ötede yakalanacağını anlayan canlı bir bomba kendisini patlatmış, diğeri ise canlı yakalanmış. Yorgunluktan öyle bir sızmışız ki hiçbir şey duymamışız. Etkinliğimizin  2. Gününe (20.05.2016), ünü ülke dışına taşmış bir başka lezzet durağı
Katmerci Zekeriya Usta’da katmer ile kahvaltı yaparak başlıyoruz. Gerçekten bugüne kadar yediğim en güzel en lezzetli katmer. Ayrıca esnaflık da çok iyi. Herkes birer tane sipariş verirken “İsterseniz iki kişi bir katmer alın, yetmez ise ilave istersiniz.” şeklinde bizleri ikaz etmeleri  
çok güzel. Oradan saat 10:00 sularında Nizip İlçe sınırları içinde bulunan Zeugma(Belkıs) Ören Yeri’ne geliyoruz. Fırat’ın en dar yeri olan, “geçit” anlamına gelen Zeugma, tarih boyunca doğudan batıya, kuzeyden güneye antik ticaret kervanlarının, orduların en önemli geçiş
noktası olmuş. Bugün büyük bölümü Birecik Barajı sularının altında kalması sebebiyle, Fırat Nehri’nin bu dar bölgesini algılamak çok zor. Çok yoğun çalışmalar sonunda Birecik Barajı su tutmaya başlamadan önce çıkarılan ve her birinin bir şaheser olduğu belirtilen mozaikler, 
duvar resimleri, Mars Heykeli ve Kil Mühür Baskı koleksiyonu, Gaziantep Mozaik Müzesi’nde sergilenmekte. Danae ve Dionysos evleri, 400 ton demir kullanılarak yapılan üst örtü çalışmasıyla çok güzel olmuş. 
Bu sayede mozaik, fresk ve tüm buluntular yerinde korunmuş, merdivenler ile eserlerin zarar görmeden herkesin gezmesi sağlanmış. Saat 10:45 gibi buradan ayrılarak yine Nizip İlçe sınırları içinde bulunan Fevkani Kilisesi’ne geçiyoruz. Kitabesi bulunmayan, yapı tarzından
11. – 12. yy.’da, Bizans döneminde yapıldığı sanılan Fevkani Kilisesi'nin, 1800’lü yıllarda Camii olduğu biliniyormuş. Halen Nizip Belediyesi Engelliler Merkezi olarak kullanılan Fevkani Kilisesi’nden sonra Şanlı Urfa Halfeti ilçesine doğru devam ediyoruz. Etkinliğimizin son günü olan
22 Mayıs 2016 Pazar sabahı Adıyaman Nemrut Dağı’nda güneşin doğuşunu seyrettikten sonra tekrar geldiğimiz Gaziantep’de önce Dülük(Doliche) Antik Kenti’ni geziyoruz. Bir zamanların gök ve fırtına tanrısı Teşup, Zeus ve Jüpiter Dolikhenos inançlarının kült merkezi olan 
Dülük, dünyada bilinen yeraltına inşa edilen Mithras Tapınakları’nın en büyüğüymüş. En gizemli inançlardan olan Mithras dininin özü “sır” olduğundan bu öğretiye dair yazılı belge bulunmamaktaymış. 2 Salonlu 
yeraltı tapınağının mihrabı kınumundaki merkezi nişte “Tauroktoni” adı verilen boğa öldürme sahnesi kabartma halinde işlenmiş. Gaziantep’te ki son durağımız yine çok ünlü bir lezzet durağı oluyor. Kelebek Lokantası
Burada da Gaziantep’in ünlü Beyran çorbası ile patlıcan kebap yiyerek etkinliğimizin Gaziantep ayağını sonlandırıyoruz. Ata'mızın Gaziantep nüfusuna kayıtlı olduğunu burada, Bayazhan’da öğrendim. 
Ömeriye Camii Minaresi üzerindeki Antep Savunması'ndan kalan kurşun deliklerinden etkilenmemek mümkün değil. Gaziantep’in bir de denizi olsa aynı İzmir gibi geldi bana. İnsanları modern, cıvıl cıvıl. 
Yalnız şoförler hiçbir şekilde ne yayaya, ne arabalara yol vermiyor. Birbirinden ünlü oldukça büyük mekanlarda ki lezzet duraklarının hepsi,

tıklım tıklım dolu. İnsanlar sıra bekliyor. Bunu görünce “Sanki burada insanlar hiç evlerinde yemek yemiyor mu?” diye düşünmeden edemiyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK


Gaziantep fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.

Gaziantep video günlüğü görmek için lütfen burayı tıklayınız.


1 yorum:

  1. Mehmet KELEŞ 5 Haziran 2016 17:31
    Sevgili Ayhan bey.
    Elinize ve emeğinize sağlık, gerçekten çok ama çok güzel bi yapım olmuş.
    Tüm arkadaşlara selamlarımı sunar kendinize iyi bakın, sizlerle vakit geçirmek güzeldi tekrar bekleriz.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil