1 Aralık 2009 Salı

KIZLAR SİVRİSİ (3.070 M.) Etkinliği - Elmalı / ANTALYA

17-18 Eylül 2011 tarihlerinde, Güneybatı Anadolu'daki Teke Yarımadası’nın, Trakya’nın, Ege’nin, Mora Yarımadası ile Adriyatik Bölgesi'nin en güzel ve en yüksek (3.070 M.) zirvesi olan Kızlar Sivrisi Dağı’na, arkadaşlarım Mehmet ALMAÇ, Erol ÇIRAK,  Şinasi YÜKSEL, Vardar ACAN, Selbilet YILDIRIM ve Ülkü SEVGİ ile birlikte 
gittik. Sevgili Mehmet ALMAÇ dostum Balıkesir GÖNEN’den gelerek, Vardar Bey ile birlikte
rehberliğimizi yaptı. En yakın yerleşim yeri Antalya’nın Elmalı ilçesi olan bölge, dünyamızda çok az kalan doğal sedir ormanları sebebiyle Milli Park alanı. Milli Park alanına giriş ve çıkışları, Antalya Milli Parklar Müdürlüğü’ne bağlı Elmalı Sedir
Araştırma Şefliği düzenlemekte. 17 Eylül 2011 Cumartesi günü saat 07.00'de, İzmir otobüs terminaline Mehmet Hoca’yı almaya giderken, bir yol çatalında “sağdan’mı soldan’mı” gideceğiz diye sorduğumda, sevgili Ülkü Ağabey “ortadan dümdüz direkt” diye yeni bir yol inşa etmesi, bütün etkinlik boyunca dilimize yapıştı kaldı. Bundan sonra ki 
her yön konusunda “ortadan direkt, sağ ortadan dim direkt doğru, sol ortadan sağa doğru” gibi inciler patlatarak etkinlik boyunca neşemize neşe kattık. Mehmet Hoca’yı aldıktan yaklaşık iki saat sonra ilk molamızı, Nazilli’nin hemen çıkışında yol kenarında bulunan Ör-Koop Peynir Evi’nde verdik. Açık büfe 10.00 TL. olan güzel bir kahvaltıdan
sonra yolculuğumuz, tam yol kavşağı olan Burdur İlinin Söğüt İlçesi’ne kadar devam etti.  Burada mekan sahibinin küçük kızları sevgili Azra ve Esra’nın, toprak ve kum üzerinde minik bir tekir ve tavuklarla özgürce oynamalarını seyrederek çaylarımızı yudumladık. Kısa çay molasından sonra Elmalı’ya ulaştık. İlçe 
merkezini biraz dolaştıktan sonra son alışverişlerimizi yaparak, kamp alanımız olan 1.650 m.deki Çamkuyu Yaylası'na doğru yola çıktık. Elmalı’dan Kumluca yönüne doğru yaklaşık 13 km. sonra sola, yayla yoluna döndük. Yol çalışmalarından dolayı Milli Park-Çamkuyu levhası ortadan kalkmış. Bir zamanlar  yanlış bir karar ile kurutulan Avlan Gölü'nde yanlıştan dönülmüş ve göl  
tekrar su tutmaya başlamış. Bu bizleri çok mutlu etti. Buradan yaklaşık 11 km. toprak yoldan giderek saat 16.00'da Çamkuyu Yaylası'na ulaştık. Çadırları kurup, saç kavurma ziyafeti yaptıktan sonra, bir grup arkadaş kamp alanına çok yakın olan 1.150 yaşında ki (Boy: 23 M.–Çap:2.54 M.) Yaralı Sedir’i görmeye gittiler. Ben ve 
Mehmet Hocam kampta kalarak mıntıka temizliği yaptık. Bu sırada Milli Park görevlisi Ömer Bey geldi. Sohbetimiz esnasında kamp alanında ki çöp kovalarının ağzına kadar dolup taşması sebebiyle her tarafın kara sinek kaynadığını, çöplerin en kısa zamanda toplanması 
gerektiğini bildirdik. Daha sonra küçük ama güzel bir kamp ateşinin etrafında saat 10.00’a kadar Erol Hoca’nın kadife sesinden çok güzel türküler dinledik. Türkü aralarında sohbet ettik. Sonra ateşi su ile söndürerek ay ışığı gece lambasında yattık. Ertesi sabah saat 
05.00'te kalktık. Saat 06.00'da da araba ile yürüyüşe başlayacağımız Akaba (Akoba) Yaylası’nda ki beton platformun yanına geldik. Yolda önümüzden gri bir tavşan geçti. Biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra 06.30'da alaca karanlıkta yürüyüşe başladık
Bir süre sonra Kızlar Sivrisi gün yüzünü daha net bir şekilde göstermeye başladı. Yöre insanının neden “kız memesi dediğini” daha iyi anladık. Sırt üstü yatmış kız başına da benziyor. Artık hayal gücünüze kalmış. Zirve hemen kendini göstermiyorGörünen
ön yüzün arka tarafında, zirveye çok az kala yüzünü gösteriyor. İlk molamızı, yıllardır dağcılara ışık ve yol gösterici, bu yükseklikte de tek ağaç olan, yaşlı yorgun asırlık Ardıç ağacında verdik. Sevimli ardıcımız sert rüzgarlara ve yıllara dayanamayıp artık gövdesinden kırılmış. Ama yine de bizlerin bölgede ki en önemli mihenk taşı.
Kısa moladan sonra yükselmeye devam ettik. Bence sırta kadar, Kızlar Sivrisi Dağı’nın en zorlu bölümü burası. Oldukça dik. Hem çarşak, hem sert zemin iç içe. Sırta vardıktan sonra tırmanış daha rahat. Zirve kısmı çarşak olduğu için çok zorlamıyor. Hele iniş sanki çarşakta kayak yapar gibi çok rahat. İkinci molamızı sırtta, Topkapı 
Sarayı’nın girişindeki kuleler gibi düzenlenmiş babaların yanında verdikten sonra, rahat bir tempo ve yürüyüş ile saat 11.45’de, zirveye ulaştık. Böylece 5 saat 15 dakikada zirveye ulaşmış olduk. Bir saate yakın zirvede kaldık. Hava çok güneşli ve yakıcı idi. Ara ara esen hafif rüzgarda biraz rahatlayarak zirve tadını çıkarmaya başladık. 
Zirve defterini imzaladık. Bol bol resim çektik. Video çektik. Biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra 12.40 sularında dönüşe geçtik. Saat 16.00'da da inişimizi bitirerek arabaya ulaştık. Daha sonra kamp alanına dönerek çadırları topladık. Kavun partisi yaptık. En sonunda Elmalı Nur Pastanesi’nde yanık dondurma yedikten sonra, sevgili 
Erol'un kadife sesinden türküler eşliğinde İzmir’e doğru dönüşe geçtik. Bu etkinliğin lezzet durağı ise, Nazilli’de bulunan Kervan Kebap ve Lahmacun Salonu (0 256 3126353) oldu. Gerçi kapanış saatine gelebildiğimiz için tavuk gerdirmeç, yatık döner yiyemedik. 
Onun yerine Kervan spesial, kebap ve lahmacun yiyerek Kızlar Sivrisi etkinliğini taçlandırdık. Başta Mehmet Hocam olmak üzere etkinliğe katılan arkadaşlarımın hepsine çok teşekkür ediyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK


Kızlar Sivrisi etkinliği fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.


Kızlar Sivrisi zirvesinde çektiğim vidoyu seyretmek için lütfen burayı tıklayınız.
(Sevgili Vardar ACAN’ı videosunu çektiğim esnada pilin azizliğine uğradık. Pili değiştirip tekrar çekmek istediğimde, arkadaşlar tılsım bozuldu diyerek çektirmediler. O yüzden sevgili Vardar'ın sadece adı ve soyadını çıkabildi.)


Sevgili Şinasi YÜKSEL Hocam çok güzel, sımsıcak etkinlik yazısı hazırlamış. Biraz da beni şımartmış. Şinasi hocanın yazısını okumak çektiği resimleri görmek isterseniz lütfen http://www.sinasiyuksel.com/blog/?p=2796 web sitesini ziyaret ediniz.

Not: Bu yazının hazırlanmasında www.todosk.org.tr web sitesinden yararlanılmıştır.

2 yorum:

  1. Şinasi Yüksel22 Eylül 2011 11:14

    Merhaba,
    Vardar Açan videoda adını bile söyleyememiş, pil tükenmiş. Keşke yeniden çekseydik.. Herneyse, birdahaki sefere inşallah..
    Bu güzel etkinliği birlikte yaşadık, çok güzel bir anı oldu. İnşallah tekrarı gelir. Selamlar..
    Şinasi Yüksel

    YanıtlaSil
  2. Hamit ERDEN

    Gerek görüntü gerekse bilgilendirmelerini büyük bir zevk ile izledim.Ellerine sağlık.Tek kelime ile harika.Bizleri bu tür etkinliklerden mahrum bırakmadığın içinde ayrıca çok teşekkür ederim.Sağlıcakla kal.

    22 Eylül 2011 23:05

    YanıtlaSil