18-19 Haziran 2011 tarihlerinde, sevgili dostlarım Ayşen-Şinasi YÜKSEL ile birlikte İdadik Dağcılık kulübünden 15 arkadaşla Kütahya-Gediz Murat Dağı’na gittik. Etkinlik rehberimiz Sn.Halil DEMİR ağzı var, dili yok, tam bir baba. Mükemmel rehberliğinin
yanında, co-pilot’u Salih Bey’le beraber yaktığı mangal ile, bizleri yedirdi, içirdi, gezdirdi. Akşam üstlerimizi bile örtmüş olabilir. Hem kendisine, hem de yıllardır görmediğim işyerinden (Tüpraş) arkadaşım Salih ARSLAN’a, her şey için çok teşekkür ederek
yazıma başlamak istiyorum. Kütahya ve Uşak illerinin doğal sınırını oluşturan Murat Dağı 2.312 m.'lik zirvesiyle, Ege bölgesinin en yüksek dağlarından birisidir. Engin çam ormanları, otlaklar ve zengin bitki örtüsü ile kaplı dağın, 1.450 m. yükseltisinde birçok yayla, Türkiye İzcilik Federasyonu İzcilik Tesisleri ve Gediz Belediyesi’nin
işlettiği 2 ad. kaplıca bulunmakta. 45 Derece sıcaklığındaki kaplıca suyunun, romatizma, deri, kadın hastalıkları, sinir ve kas hastalıkları, kireçlenme gibi rahatsızlıklara iyi geldiği belirtilmekte. Soğuk su ile sıcak termal su kaynağının 1.450 m.’de, aynı yerde olması bakımından sanırım burası, dünyada nadir yerlerden. Gediz
Nehri’nin başlangıç noktası olan Murat Dağı, 1987 yılında “Termal Turizm Merkezi”, 2003 yılında da “Önemli Bitki ve Kuş Alanı” olarak ilan edilmiş. Dağın adının, kaplıcanın yanında türbesi bulunan Murat isminde bir Türkmen Savaşçısı’ndan geldiği söylenmekte. 18 Haziran 2011 cumartesi günü saat 14.00 sıralarında 1.450 metredeki
kaplıca ve yaylaların bulunduğu bölgeye varıyoruz. Murat Dağı eteklerinde başlayan yağmur, burada daha da şiddetlenip doluya çeviriyor. Arabadan aşağıya inmeyip yağmurun azalmasını bekliyoruz. Bu arada rehberimiz Halil Bey, bir ara arabadan inip kayboluyor. Bizler bu yağmurda çadırları nasıl kuracağımızı
düşünürken, Halil Bey kaplıca yönetimi ile görüşüp geceliği kişi başı 10 TL.’ye evlerde kalabileceğimizi söyleyince, balıklama evlere dalıyoruz. Dışı rengarenk boyalı evlerin içleri, maalesef köhne ve bakımsız. Olsun buna da razıyız. Çünkü dışarıda hala yağmur devam ediyor. Evlere yerleşme faslında Gülende Hanım güne damgasını
vuruyor. 6 Bayan bir evde kalma hesabı yaparken Ayşen Hanım’ın eşi Şinasi Bey için “Şinasi Abi bizden, oda bizim evde eşiyle kalabilir” dediğinde kahkahadan yıkılıyoruz. Ama, Şinasi Hoca bu mevzuyu hemen kapatıyor. Arkadaşların büyük çoğunluğu odalara yerleştikten sonra kaplıcaya gidiyorlar. Ben, Ayşen Abla ve Şinasi Hoca bu keyfi
yarınki yürüyüş sonuna bırakıp ıstırahat ediyoruz. Çünkü kaplıcadan sonra akşam üstü serinliğinde üşütmekten korkuyoruz. Arkadaşların kaplıca sefasından sonra Halil ve Salih Bey'ler mangalı yakıyorlar. Önceden terbiyeledikleri tavukları, biberleri, soğanları mangalın üzerine atınca, bizlerin sefası başlıyor. Yağmur da dindiği
için kuşlar da şakımaya başladılar. Ara ara güneş de çıkmaya başladı. Daha ne olsun. Yiyin gari. Daha sonra biraz sohbet, biraz şarkı, saat 21.00’e kadar oturuyoruz. Sonra yağmur tekrar başlayınca odalara çekiliyoruz. Zirve yürüyüşümüz sabah 05.30'da başlayacak. Sabah 04.45 Gibi kalkıp yürüyüşe hazırlanıyorum.
Tüm ekip 05.30’da hazır ve yürüyüşe başlıyoruz. Ortalık alaca karanlık. Gün yavaş yavaş ağarıyor. Her yer rengarenk kır çiçekleri. Kuşlar uyanmış bahar şarkılarıyla sanki bizlere hoş geldin diyor. Daha ne olsun. Mutluluk işte bu. Rahat bir tempo ve yürüyüşle, 08.15 sıralarında sorunsuz olarak zirveye ulaşıyoruz. Burada
45 dakika kadar dinlenip 360 derece manzarayı seyrediyoruz. Hava açık ve çok güzel. Bir şeyler atıştırıyoruz. Saat 09.00 gibi dönüşe geçiyoruz. Çok rahat keyifli bir yürüyüşü ile, Murat Dağı’nın tadını çıkararak, 11.20 sıralarında yürüyüşümüzü tamamlıyoruz. Yürüyüş sonrası hemen kaplıcanın sıcak sularında yorgunluk atıyoruz.
Daha sonra meydandaki kahvede kekik çayı içerek ıstırahat ediyoruz. Buradaki kekiklerin çayı diğer kekik çayları gibi acı değil. Bazı arkadaşlar 2-3 bardak içiyorlar, ben bir bardak içiyorum. Daha sonra kaldığımız evlerin önünde peynir-karpuz ikilisi ile etkinliği bitirip çantaları arabaya yüklüyoruz. Saat 14.00 sıralarında Murat
Dağı’ndan ayrılarak dönüşe geçiyoruz. Güzel etkinliğimizi Salihli’de Ankara asfaltı üzerinde bulunan Değirmen Odun Köftecisi'nde (0 236 7142173) köfte+közlenmiş biber +salata+ yoğurt ile taçlandırarak İzmir’e dönüyoruz. Şinasi Hoca’ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu güzellikleri yaşamama ve birçok arkadaş edinmeme vesile olduğu için.
yazıma başlamak istiyorum. Kütahya ve Uşak illerinin doğal sınırını oluşturan Murat Dağı 2.312 m.'lik zirvesiyle, Ege bölgesinin en yüksek dağlarından birisidir. Engin çam ormanları, otlaklar ve zengin bitki örtüsü ile kaplı dağın, 1.450 m. yükseltisinde birçok yayla, Türkiye İzcilik Federasyonu İzcilik Tesisleri ve Gediz Belediyesi’nin
işlettiği 2 ad. kaplıca bulunmakta. 45 Derece sıcaklığındaki kaplıca suyunun, romatizma, deri, kadın hastalıkları, sinir ve kas hastalıkları, kireçlenme gibi rahatsızlıklara iyi geldiği belirtilmekte. Soğuk su ile sıcak termal su kaynağının 1.450 m.’de, aynı yerde olması bakımından sanırım burası, dünyada nadir yerlerden. Gediz
Nehri’nin başlangıç noktası olan Murat Dağı, 1987 yılında “Termal Turizm Merkezi”, 2003 yılında da “Önemli Bitki ve Kuş Alanı” olarak ilan edilmiş. Dağın adının, kaplıcanın yanında türbesi bulunan Murat isminde bir Türkmen Savaşçısı’ndan geldiği söylenmekte. 18 Haziran 2011 cumartesi günü saat 14.00 sıralarında 1.450 metredeki
kaplıca ve yaylaların bulunduğu bölgeye varıyoruz. Murat Dağı eteklerinde başlayan yağmur, burada daha da şiddetlenip doluya çeviriyor. Arabadan aşağıya inmeyip yağmurun azalmasını bekliyoruz. Bu arada rehberimiz Halil Bey, bir ara arabadan inip kayboluyor. Bizler bu yağmurda çadırları nasıl kuracağımızı
düşünürken, Halil Bey kaplıca yönetimi ile görüşüp geceliği kişi başı 10 TL.’ye evlerde kalabileceğimizi söyleyince, balıklama evlere dalıyoruz. Dışı rengarenk boyalı evlerin içleri, maalesef köhne ve bakımsız. Olsun buna da razıyız. Çünkü dışarıda hala yağmur devam ediyor. Evlere yerleşme faslında Gülende Hanım güne damgasını
vuruyor. 6 Bayan bir evde kalma hesabı yaparken Ayşen Hanım’ın eşi Şinasi Bey için “Şinasi Abi bizden, oda bizim evde eşiyle kalabilir” dediğinde kahkahadan yıkılıyoruz. Ama, Şinasi Hoca bu mevzuyu hemen kapatıyor. Arkadaşların büyük çoğunluğu odalara yerleştikten sonra kaplıcaya gidiyorlar. Ben, Ayşen Abla ve Şinasi Hoca bu keyfi
yarınki yürüyüş sonuna bırakıp ıstırahat ediyoruz. Çünkü kaplıcadan sonra akşam üstü serinliğinde üşütmekten korkuyoruz. Arkadaşların kaplıca sefasından sonra Halil ve Salih Bey'ler mangalı yakıyorlar. Önceden terbiyeledikleri tavukları, biberleri, soğanları mangalın üzerine atınca, bizlerin sefası başlıyor. Yağmur da dindiği
için kuşlar da şakımaya başladılar. Ara ara güneş de çıkmaya başladı. Daha ne olsun. Yiyin gari. Daha sonra biraz sohbet, biraz şarkı, saat 21.00’e kadar oturuyoruz. Sonra yağmur tekrar başlayınca odalara çekiliyoruz. Zirve yürüyüşümüz sabah 05.30'da başlayacak. Sabah 04.45 Gibi kalkıp yürüyüşe hazırlanıyorum.
Tüm ekip 05.30’da hazır ve yürüyüşe başlıyoruz. Ortalık alaca karanlık. Gün yavaş yavaş ağarıyor. Her yer rengarenk kır çiçekleri. Kuşlar uyanmış bahar şarkılarıyla sanki bizlere hoş geldin diyor. Daha ne olsun. Mutluluk işte bu. Rahat bir tempo ve yürüyüşle, 08.15 sıralarında sorunsuz olarak zirveye ulaşıyoruz. Burada
Daha sonra meydandaki kahvede kekik çayı içerek ıstırahat ediyoruz. Buradaki kekiklerin çayı diğer kekik çayları gibi acı değil. Bazı arkadaşlar 2-3 bardak içiyorlar, ben bir bardak içiyorum. Daha sonra kaldığımız evlerin önünde peynir-karpuz ikilisi ile etkinliği bitirip çantaları arabaya yüklüyoruz. Saat 14.00 sıralarında Murat
Dağı’ndan ayrılarak dönüşe geçiyoruz. Güzel etkinliğimizi Salihli’de Ankara asfaltı üzerinde bulunan Değirmen Odun Köftecisi'nde (0 236 7142173) köfte+közlenmiş biber +salata+ yoğurt ile taçlandırarak İzmir’e dönüyoruz. Şinasi Hoca’ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu güzellikleri yaşamama ve birçok arkadaş edinmeme vesile olduğu için.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK
Ayhan YÖRÜK
Bu etkinliğin fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Murat Dağı zirvesinde çektiğim videoyu izlemek için lütfen burayı tıklayınız.
Not: Bu yazının hazırlanmasında Gediz Belediyesi Murat Dağı broşürü ile www.tr.wikipedia.org veb adresinden yararlanılmıştır.
Hamit ERDEN
YanıtlaSilTek kelime ile muhteşem. Bizlerle paylaştığın ve aydınlatıcı bilgilerin için teşekkür ederim. Devamını bekleriz. Aksi taktirde bu bilgilerden mahrum kalırız. Yüreğine sağlık. Yolunuz açık olsun.
20.06.2011 21.54
Şinasi YÜKSEL
YanıtlaSilSevgili Ayhan, gene pek güzel anlatmışsın; eline sağlık. Ayrıca video da gerçekten iyi bir hatıra oldu. O sırada video için ısrarlı olman iyi olmuş.
21.06.2011 13.24
Yusuf GENÇ
YanıtlaSilAyhan hocam tebrikler, hem zirven hemde bu güzel fotoğraflar ve anlatımın için...
21.06.2011 18.20
Osman DEMİR
YanıtlaSilŞinasi bey, gerçekten çok güzel bir blog olmuş. Resimler harika, video çok güzel. Sizin nezdinizde Ayhan YÖRÜK Bey'e ve size çok teşekkürler.
26.06.2011 22.36
Şinasi YÜKSEL
YanıtlaSilMerhaba Osman, Ayhan Yörük 1991 yılından beri benim dağcılık arkadaşım ve ayni zamanda Foça'daki yazlığımızın bulunduğu sitede komşum. Bu günlerde yazlıkta ve yaz boyunca zaman zaman sanal ortamdan uzak kalabiliyor. İltifatlarını ve selamlarını ilettim. Selamlar..
26.06.2011 22.36
İnternette gezinirken sitenize rastladım gerçekten çok önemli ve güzel bilgiler vermişsiniz. Benq servisi ekibimiz olarak çalışmalarınızda başarılar dileriz.
YanıtlaSil