14 Mart 2024 Perşembe

YUKARIOVACIK-KÖSEDERE Etkinliği – Karaburun/İzmir - (Yol Dağcılık) - 10 Mart 2024 Pazar - EFES-MİMAS (İYON) YOLU 25. Etabı (2. Yürüyüş)

10 Mart 2024 Pazar günü, Yol Dağcılık programlı etkinliği olan Efes-Mimas Yolu’nun Yukarıovacık-Kösedere etabını 2. kez yürüdüm. Bu rotayı ilk kez 23.12.2018 tarihinde, Efes-Mimas Yolu’nun tamamını yürüme projemiz kapsamında, 25. etap olarak yürümüştüm.

(Bknz;https://ayhanyoruk.blogspot.com/2018/12/efes-mimas-iyon-yolu-25-etab-yukarovack.htmlYaklaşık 6 yıl sonra etabı tekrar yürüyerek rota üzerindeki değişiklikleri gözlemleme imkânı buldum. İlk gözlemim yürüyüş başlangıç noktası Yukarıovacık’taki bahçenin tel örgü içine 
alınması ve bu durumun başka bahçelerde de devam etmesi. Mesafe-yön levhası ile kırmızı-beyaz işaretler de oldukça solmuş durumda. Tel örgü ile çevrilmiş Balaban bölgesinde hiçbir çalışma yapılmamış olmasına sevindim. Çünkü 6 yıl önce üzerinden atlayarak geçtiğimiz tel örgünün geçiş yeri yıkılmış 
durumda. Osmanoğlu Hocası Sıracası’nda ise çeşme akmıyor maalesef. Diğer çeşmeler Köypınar, Kertil ve Mahmutoğlu Sıracası çeşmeleri ise akıyor. Etkinliğimize, saat 09.00’da Efes-Mimas Yolu’nun birçok rotasının kesişme noktası olan Kösedere Köyü Mavi Boncuk Köy Kahvesi’nde kahvaltı yaparak başlıyoruz. 
Kösedere Köyü’ne 10 km uzaklıktaki yürüyüş başlangıç noktası Yukarıovacık mevkiine aracımız ile geldiğimizde saat 09.50 oluyor. Bilge arkadaşımız sevgili Zeki VAROL’dan, Nazım Hikmet’in şiirinde söylediği “Yârin yanağından gayri her şeyde…” diyerek, dil, din, ırk, toplumsal mevkii vb. her türlü 
ayrımcılığa karşı çıkıp kardeşçe paylaşmayı savunan, 15. yy’da Osmanlı’ya karşı en güçlü isyan hareketini başlatan, Osmanlı’nın tüm Karaburun Yarımadası’nı kuşatarak “Taş üstünde taş, baş üstünde baş” bırakmadığı, Şeyh Bedrettin ile Börklüceli Mustafa hikayesinin bir kısmını, tam da 
olayların yaşandığı coğrafyada dinledikten sonra, yürüyüşümüze başlıyoruz. Sırasıyla Köypınar ve Kertil çeşmelerini geçtikten sonra Bölmeç ve Bümüş dağlarının arasında, rotanın en yüksek noktası Dalakan Aşıtı’nı (Wikiloc’a göre 700 m) geçerek Balaban Bölgesi’ne iniş yapıyoruz. Burada verdiğimiz 
yarım saatlik öğle molasından sonra yürümeye devam ederek Osmanoğlu Hocası Sıracası’na geliyoruz. Ulu çınarın yanında yemyeşil çimenlerin üzerinde bir süre oturup çay-kahve içiyoruz. Çeşme akmıyor maalesef. Kızlarımız ulu çınarın gövdesine sarılarak dileklerini tutuyorlar. Zeki Hoca’nın anlatımlarından sonra 
bölgedeki her taş yapı kalıntısına, her ulu ağaca başka bir gözle bakıp değerlendiriyoruz. Sonra devam ederek Mahmutoğlu Sıracası’na geliyoruz. Sürüsünü otlatan çobana “Sıraca ne demek?” diye soruyorum. “Bilmiyorum abi, atalarımız, dedelerimiz öyle söylemiş.” diye yanıt veriyor. Yeni doğmuş oğlağın ayakta durma 
mücadelesini biraz seyrettikten sonra sularımızı doldurup yürümeye devam ediyoruz. Rotanın bundan sonraki bölümü daha da kayalık, daha da zorlu olduğu için Zeki Hoca güvenlik uyarılarını yapıyor. Yürüyüşümüzün sonuna doğru, Kösedere Köyü’nün hemen üst tarafında müthiş bir Kösedere, İnecik, Eğlenhoca 
Köyleri ile Ege Denizi, Foça ve Dikili manzarasında sessizlik molası veriyoruz. Moladan sonra rengarenk çiçekler ile bembeyaz papatyalar arasında yürümeye devam ederek 16.50’de geldiğimiz Kösedere Köyü Mavi Boncuk Köy Kahvesi’nde etkinliğimizi bitiriyoruz. 16-17 derecelerde, pırıl pırıl güneşli, 
çok güzel bir havada, yemyeşil doğanın rengarenk çiçekleri içinde geçen etkinliğimizde, rotanın son bölümü taşlık yapısından dolayı biraz zorlu. Kösedere-Yukarıovacık arasının mesafesini ölçmek için Kösedere’de çalıştırdığım Wikiloc’a göre mesafe 10 km. Günün sonunda Wikiloc’un ölçtüğü toplam 
23,90 km’den 10 km’yi çıkarınca, bugün 13,90 km yürümüş oluyoruz. Yukarıda belirttiğim üzere kayalık yapısından dolayı Mahmutoğlu Sıracası çeşmesinden sonra biraz zorlu olan etabın başlangıç yeri Yukarıovacık ile bitiş noktası Kösedere’de mesafe-yön levhası var. Başka yerde 
yok. Kırmızı-beyaz işaretleme biraz solmasına rağmen gayet iyi. 3 çeşme aktığı için su sorunu yok. Bölge yazın çok sıcak olacağından Kasım-Nisan arası yürünmeli. Ağıl ve sürü çevresinde köpekler ile sıcak havalarda akrep ve yılanlara dikkat edilmeli. 

Bölge yangına çok duyarlı olduğu için ateş, çok dikkatli yakılmalı. Sevgili arkadaşlarımız Sn. Zeki VAROL, Menderes KULİNCA ve Yaşar KÜSBECİ en başta olmak üzere yürüyüşçü bütün arkadaşlara çok teşekkür ederek yazımı bitiriyorum.

Sağlıkla kalın.

Ayhan YÖRÜK

 

Yukarıovacık-Kösedere Etkinliği (Yol Dağcılık)(2. Yürüyüş) fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız.

Yukarıovacık-Kösedere Etkinliği (Yol Dağcılık)(2. Yürüyüş) video günlüğü görmek için burayı tıklayınız

Yukarıovacık-Kösedere Etkinliği (Yol Dağcılık)(2. Yürüyüş) Relive krokisini görmek için aşağıyı tıklayınız


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder