EFES-MİMAS (İYON) YOLU - 41. Etabı - Çamlık-Meryem Ana Evi-Yedi Uyuyanlar-Artemis Tapınağı Arası (SON ETAP)

Ve son etap. Rota tespit çalışmaları sonrasında 05.11.2015 tarihinde kırmızı-beyaz boya ile işaretlemeye başladığımız Efes-Mimas (İyon) Yolu’nun son etabını, 05.04 2022 salı günü yürüyerek, Yarımada İzmir projesinin tamamını bitirmiş olduk çok şükür. (Bknz: https://ayhanyoruk.blogspot.com/2015/11/efes-mimas-iyon-yolu-1-etab-selcuk.html) 

Selçuk Artemis Tapınağı’ndan başlayıp Lebedos’a kadar olan 111 km.lik bölümün kırmızı-beyaz

işaretlemesini yaptığımızda, rahmetli Mustafa KIZILCA Ağabey “Rotanın tamamını bir kez olsun yürümek ne kadar güzel olur.” demişti. Böylece Mustafa Ağabeyin dileğini de yerine getirmiş olduk çok şükür.  

Yarımada İzmir projesine göre 49 etapta 693,10 km. olan toplam mesafe, 41 etapta aldığımız Wikiloc kaydına göre 772,86 km. Bizler ise yürümediğimiz asfalt ve sert zemin toprak yolları çıkardığımızda toplam 689,54 km. adım adım yürümüş oluyoruz. Böylece ben Karya ve Likya Yolları’ndan sonra Efes- 

Mimas Yolu’nu da tamamlayarak İzmir’den Antalya’ya kadar adım adım yürümüş olmaktan dolayı çok ama çok mutluyum. Efes-Mimas Yolu’nun son etabını, 2015 yılında kırmızı-beyaz boyama çalışmasını birlikte yaptığımız beş arkadaşımız ile birlikte yürümeyi kararlaştırmıştık ama Mehmet KUMRAL  

ağabeyin programı uymadığı için bugün dört arkadaş yürüyeceğiz. Yarımada İzmir projesine göre rota Efes’te tamamlanıyor. Bizler ise, Kokar etabında kararlaştırdığımız üzere yürüyüşe başladığımız nokta olan Artemis Tapınağı’nda bitireceğiz. Böylece kürkçü dükkânına dönmüş olacağız. J Saat 07:00’de Selçuk 

Devlet Hastanesi bahçesinde gevrek-peynir-zeytin-börek-bal ile kahvaltı yaptıktan sonra yürüyüş başlangıç noktası Çamlık Köyü’ne giderek 08:00’de Efes-Mimas Yolu’nun son etkinliğine başlıyoruz. Hava bugün biraz puslu ve kapalı olmasına rağmen tabiat ana tamamen uyanmış. Her yer yemyeşil. 

Şeftali, erik, kiraz, ahlat ağaçları rengarenk çiçeklenmiş. Yetmemiş, tabiat ana yollarımıza binbir renk çiçeklerde döküvermiş. Yükseldikçe arı vızıldamaları, kuş şakımaları sesini, rüzgâr gülleri uğuldamasına bırakıyor. Wikiloca göre 541 m. ile rotanın en yüksek noktasından Meryem Ana Evi’ne doğru iniş yaparken pustan 

dolayı Selçuk’u net göremiyoruz. 10:30’da Meryem Ana Evi’ne geliyoruz. Her yıl 15 Ağustos’ta ayin düzenlenen Hristiyanlarca önemli hac merkezlerinden biri olan kutsal yeri yarım saat gezdikten sonra 11:00’de buradan ayrılarak inişe devam ediyoruz. Yaklaşık 2 km. kadar Meryem Ana Evi’nin asfalt karayolunda, 

Efes Surları’nın arka tarafından muhteşem manzarasına karşı iniş yaptıktan sonra sola, toprak yola giriyoruz. Toprak yolun girişinde eğilmiş ve yönleri dönmüş durumda olan mesafe yön levhasını düzeltip taşlarla sıkıştırıyoruz. Toprak yolda yaklaşık 500 m. yürüdükten sonra sağa dönüp çam ağaçlarının 

ortasında papatya ağırlıklı rengârenk çiçeklerle bezenmiş yeşilliği görünce hepimiz birden “Kesinlikle burada mola vermeliyiz.” diyoruz. Hatta ben botlarımı bile çıkarıyorum. Cennet benzeri yerde yarım saatlik molamızda, Metin Bey’in hazırladığı çayı içerken (Kemal Bey oruçlu olduğu için içmiyor.) 7 yıllık yürüyüş ve 

işaretleme anılarımızı yâd ediyoruz. Moladan sonra önce Efes Surlarına çıkıyoruz. Sonra Meryem Ana Evi karayoluna tekrar inerek Meryem Ana Heykeli önünden devam ediyoruz. Efes Yukarı Şehri’nin yeşilliğinde otlayan koyunların yanından asfalt yolu kısa süreliğine kesiyoruz. Sonra Efes Devlet Agorası 

girişinin (Efes üst kapı) alt tarafından Lukas Mezarı-Roma Çeşmesi yanından tekrar asfalt yola çıkıyoruz. Magnesia Kapısı’nın yanından sola, kutsal Panayır Dağı eteğinde, kıpkırmızı çiçeklenmiş şeftali bahçelerinin arasında ki yoldan devam ederek 13:30’da Efes Yedi Uyuyanlar Mağaralarına geliyoruz. Burayı da gezip 

fotoğrafladıktan sonra asfalt yolda devam ederek 14:10’da Artemis Tapınağına ulaşarak hem bugünkü etkinliğimizi hem de 7 yıldır devam eden (Covit-19 pandemi sebebiyle 1,5 yıl ara verildi.) Yarımada İzmir Efes-Mimas Yolu’nun tamamını yürüme projemizi bitiriyoruz. Şöyle bir “Ohhhh” çekiyorum. İçim kıpır 

kıpır. Çok mutluyum. Wikiloc göre bugün yürümeye başladığımız 235 m.deki Çamlık Köyü'nden yürüyüşü bitirdiğimiz 8 m.deki Selçuk'a kadar 421 m. irtifa kazancı, 644 m. irtifa kaybı ile maksimum 541 m.ye çıkarken toplam 17,18 km. yürümüşüz. Çok zorlu olmayan rotanın giriş bölümünden Efes 

Surlarına kadar kırmızı-beyaz işaretlemeler çok az, seyrek ve solmuş durumda. Efes Surlarının olduğu kısım ise abartılı bir şekilde yeniden işaretlenmiş. Sonuç olarak rotanın tamamında patika dönüş noktaları kırmızı-beyaz boya ile işaretlenmediği için kırmızı-beyaz işaretlere göre yürümek çok zor. 

Kesinlikle GPS kayıtları ile yürünmeli. Mesafe-yön levhaları bolca var. Meryem Ana Evi dışında rota üzerinde çeşme yok. Bölge yazın çok sıcak olacağından kasım-nisan arası yürünmeli. Bu proje sayesinde yaşadığım kent İzmir’in Selçuk-Efes-Artemis Tapınağı’ndan başlayarak Karabağlar, 

Güzelbahçe, Urla, Seferihisar, Çeşme ve Karaburun Yarımadası köylerinin tamamına yakınını, adım adım gezip görme, tanıma imkânı bulduğum için çok mutluyum. En başta Sn. Zeki VAROL ile Sn. Kemal TIRPAN’a çok ama çok teşekkür etmek istiyorum. Sayesinde önce Likya sonra da Karya 

yollarını yürüdüğümüz Efes-Mimas Yolu rota bulma ve işaretleme önderimiz Sn. Zeki VAROL’a ne kadar teşekkür etsem azdır. Efes-Mimas Yolu’nun rota bulma ve işaretleme çalışmalarında bizlere göre 2 kat fazla koşturan, yürüyüşümüzün ilk anından son anına kadar her zaman yanımda olan atom karıncamız iyilik 

meleğimiz Sn. Kemal TIRPAN’a ne kadar teşekkür etsem azdır. Sağolsunlar, varolsunlar. Projenin tamamını yürüme fikrini aklımıza sokan sevgili Mustafa Ağabeyimize rahmet dilerken bugünkü yürüyüşümüzde bizi yalnız bırakmayan kırmızı-beyaz işaretleme arkadaşımız Sn. Metin ÖZEL’e çok teşekkür ediyorum. 

Son 7 etap dışında birlikte yürüdüğümüz Sn. Muhammed KİRAZDİKEN’e çok teşekkür ediyorum. Son olarak da geçen dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Aziz KOCAOĞLU ile Sn. Ertuğrul TUGAY en başta olmak üzere bu projeye emeği geçen herkese çok ama çok teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun.

Sağlıkla kalın.

Ayhan YÖRÜK

Çamlık-Meryem Ana-Yedi Uyuyanlar-Artemis Tapınağı arası fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.

Çamlık-Meryem Ana-Yedi Uyuyanlar-Artemis Tapınağı arası video günlüğü görmek için lütfen burayı tıklayınız.

Çamlık-Meryem Ana-Yedi Uyuyanlar-Artemis Tapınağı arası Relive krokisini görmek için lütfen aşağıyı tıklayınız.

 

MERYEM ANA EVİ (House of Virgin Mary) – Selçuk/İzmir

Burası, Hz. İsa’nın annesi olan Meryem Ana’nın son yerleşim yeri olarak kabul edilir. Aziz Yuhanna, yazdığı İncil’de Hz. İsa’nın ölmeden önce annesini kendisine şöyle emanet ettiğini söylemektedir: “İşte annen! O andan itibaren O’nu yanına almıştır.” “Havarilerin İşleri” kitabında ise, 

Hz. İsa’nın ölümünden sonra Kudüs’te Hristiyanlara karşı zülüm hareketlerinin başladığını yazmaktadır. Aziz Stefanus MS 37’de taşlanmış, Aziz Yakup da MS 42’de kafası kesilerek öldürülmüştür. Aynı dönemlerde havariler dünyaya İncil’i müjdelemek için işbölümü yapıp ayrılmışlardır. 

Aziz Yuhanna’ya Küçük Asya görevi verilmiştir. Kudüs’deki olaylardan dolayı Meryem Ana’yı yanına aldığı bir vakıadır. Tarihi bilgilere göre iki kanıt bulunmaktadır: Birincisi Aziz Yuhanna’nın mezarının Efes’te olması. İkincisi ise MS 431 yılında Aziz Meryem’in Kutsal Analığı Dogmasının kabulü için, 

Efes’te yapılan Ekümenik Konsil’in, dünyada Meryem Ana’ya adanmış olan ilk kilisede yapılmış olması. Kilise Ataları, Nestor hakkında konuşurken “Yuhanna ve Aziz Meryem Ana’nın bulunduğu Efes’e vardığında…” diye yazmaktadır. Bir de, Efes’te yaşamış ilk Hristiyanların soyundan gelen ve 

Kirkince’de (Şirince) oturan Ortodoks cemaatinin sadakatle birbirlerine anlatarak aktardıkları bilgiler vardır. Bu cemaat, her yıl Meryem Ana’nın uykuya dalmasını hatırlamak ve kutlamak amacı ile buraya gelmekte idiler. Panaya Kapulu diye adlandırdıkları bu yere geliş sebepleri, Meryem Ana’nın burada yaşamış ve 

ölmüş olduğunu aralarından sürekli duymuş olmaları idi. Meryem Ana Evi’nin bulunması: Geçtiğimiz yüzyılda, “Alman rahibe Caterina Emmerich’in açıklamaları yönünde Meryem Ana’nın hayatı” adlı bir kitap yayınlandı. Bu rahibe, bu yerleri hiç görmemiş olmasına rağmen onları çok etkili bir 

şekilde tasvir ediyordu. Bu kitapta, Efes Bülbül Dağı ve Meryem Ana’nın son yıllarında yaşadığı ev, çok belirli ve açık şekilde anlatmakta idi. Bu anlatıların ışığında, iki ayrı bilimsel grup 1891 yılında bu evin kalıntılarını ortaya çıkardıklarında, Alman rahibenin anlatımlarına tamamen uyduğu anlaşılmıştır. 

İbadethane, Meryem Ana’nın yaşadığı evin kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. Temelleri I ve IV yy. aittirler. Duvarların bir kısmı VII asra aittir. Son restorasyon çalışmaları 1951 yılında yapılmıştır.

Kaynak: Meryem Ana Evi Bilgi Panosu

MERYEM ANA EVİ (House of Virgin Mary) fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.

MERYEM ANA EVİ (House of Virgin Mary) videosunu görmek için lütfen burayı tıklayınız.

 

Efes YEDİ UYUYANLAR (Seven Sleepers)

Efes Antik Şehri’nin yakınlarında, Panayır Dağı eteklerinde bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası, hem İslam Dininde, hem Hristiyanlıkta zikredilen yedi gencin uyuduğu mağara olarak bilinir. Müslümanlar tarafından Kuran’da Kehf suresinde zikredilen Ahsab-ı Kehf Mağarası’nın günümüzde daha çok Tarsus’ta 

ya da Afşin’de bulunan mağara olduğu kabul edilirken Hristiyan dünyası Efes’teki bu yeri benimsemiştir. MS 250. yılı civarında İmparator Decius zamanında yaşayan yedi Hristiyan genç (Bunlar, birçok kaynakta adları farklı verilen Malta, Malchus, Martinianus, Dionysius, Yohannes, Serapion ve Konstantinus’tur. İslamiyette 

ise Debernuş, Mesliha, Kafeştateyyuş, Sazınuş, Mekselina, Mermuş, Yemliha ve köpekleri Kıtmir’in adı geçer.) imparatorun tanrılaştırıldığı tapınağa kurban sunmayı reddeder ve ölüm tehdidi alınca bir mağaraya sığınırlar. Hükümdar da mağaranın girişine duvar örülmesini emreder. Yedi Uyurlar bir süre sonra 

uykuya dalar. Gençler uyanır ve her şeyden habersiz olarak yiyecek almak için kente giderler. Bir fırından ekmek almak isteyen Yemliha eski parayı verince artık Decius’un (249-251) değil, II. Theodosius’un zamanında (408-450) olduklarını ve arkadaşlarıyla yalnız bir gece değil, 200 sene boyunca uyuduklarını öğrenir. 

Hristiyanlık Roma İmparatorluğu’nun her yanında yaygınlaşmıştır artık. Yemliha mağaraya geri dönüp durumu anlatınca, tüm arkadaşlar tekrar uyumaya karar verir ve bir daha uyanmazlar. Yedi gencin ölümünden sonra büyük bir cenaze töreni yapıldığı ve gömüldükleri mağaranın üzerine bir kilise inşa edildiği söylenegelir. 

Burada geçmiş yıllarda yapılan kazılarda bir kilise ve çok sayıda mezar bulunmuştur. Mezarlarda ve kilisenin duvarlarında kutsal sayılan Yedi Uyuyanlar’a hitap etmek üzere yazılmış yazıtlar görülünce burasının efsanevi kilise olduğu kabul edilmiştir. Yakın çevresinde de Efes Antik Kenti’nin önemli mezarlık alanlarından birisi bulunmaktadır.

Kaynak: Efes Yedi Uyuyanlar Bilgi Panosu

Efes YEDİ UYUYANLAR (Seven Sleepers) fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.

Efes YEDİ UYUYANLAR (Seven Sleepers) videosunu görmek için lütfen burayı tıklayınız.