Ara, Bul. / Kadınları Okutunuz. / İncinsen de İncitme. / Eline, Diline, Beline Sahip Ol. / Arifler Hem Arıdır, Hem Arıtıcı. / Marifet Ehlinin İlk Makamı Edeptir. / İnsanın Cemali Sözünün Güzelliğidir. / Nefsine Ağır Geleni Kimseye Tatbik
Etme.
/ Hiçbir Milleti ve İnsanı Ayıplamayınız.
/ İlimden Gidilmeyen Yolun Sonu
Karanlıktır. /
Düşünce Karanlığına Işık Tutanlara Ne Mutlu. / Düşmanınızın Dahi İnsan Olduğunu Unutmayınız. / Nebiler, Veliler, İnsanlığa Tanrının Hediyesidir.
Düşünce Karanlığına Işık Tutanlara Ne Mutlu. / Düşmanınızın Dahi İnsan Olduğunu Unutmayınız. / Nebiler, Veliler, İnsanlığa Tanrının Hediyesidir.
Yukarıdaki sözlerinde de
görüldüğü üzere felsefesinin temelini “Tanrı
sevgisi, insan sevgisi, hoşgörü ve
toplumsal eşitlik” oluşturan Hacı Bektaş-i Veli, Horasan’da doğup
Hacıbektaş’ta hakka yürümüş Anadolu’nun en bilinen ve sevilen Türk İslam
mutasavvıfı, Horasan Erenleri’nden biridir. Bazı kaynaklara göre 1248 -1337,
bazı kaynaklara göre ise 1208 (1209?) – 1271 yılları arasında yaşadığı kabul
edilmekte. Türkistan Piri Hoca Ahmet
Yesevi Ocağında yetiştikten sonra Horasan’dan Mekke’ye giderek
hacı olur. İran,
Irak, Suriye ve Arabistan’ı gezer. Bu dönemde siyasi ve iktisadi düzeni
bozulmuş Anadolu’yu Türkleştirmek, İslamlaştırmak ve Türk birliğini sağlamak
amaçlarıyla Anadolu’ya yönelir. Antep, Antakya, Maraş, Sivas, Tokat, Amasya,
Çorum, Yozgat ve Kırşehir’de
bulunduktan sonra Kapadokya Bölgesi’nin içinde
Sulucakarahöyük’e (Hacıbektaş) yerleşir. Felsefesini, tüm insanlığa
ulaştırılmasının sağlandığı Dergâhı Türk töresine göre kurar. Türk dilinin
özünün bozulmaması için büyük çaba harcar. Bütün ayinler Türkçe yapılır.
Türküler, nefesler öz Türkçe yazılıp, sazlarla terennüm edilir. Türk dili ve
Türk kültürünün yabancı etkilerden ve her türlü yozlaşmadan korunması için
verdiği gayretleri ömrünün sonuna kadar sürdürür. Hacı Bektaş-i Veli günlük
yaşamında ve ibadetinde kadını erkeğin yanına
alır. Bu en iyi semahlarda
görülür. Semahta kadın ve erkek yan yana, müziğe bağlı, hiçbir estetik kaygı
gözetmeksizin vücut hareketleri ile içten gelerek Tanrıya ibadet eder. Hacı Bektaş-i Veli’nin
kurduğu ilim yuvasında verdiği eğitimde dört
evre bulunur.
Allah aşkı. / Maddeden manaya geçme. / İnsanlar arası sevgi ve birlik. / İnsandaki enerjinin ortaya çıkarılması
(Keramet). Hoşgörü ve insan sevgisine
dayalı bu düşünce sistemi Hristiyanlığın büyük merkezi konumundaki Kapadokya’yı
ve bütün Anadolu’yu
etkileyerek Türk yurduna dönüştürür. Türbe, Hacı Bektaş-i
Veli’nin hakka yürümesinden sonra Orhan Gazi tarafından yaptırılır; Murat
Hüdavendigar, Yıldırım Beyazıt, Yavuz Sultan Selim, 4. Mustafa, Abdülaziz ve 2.
Abdülmecit dönemlerinde onarımlar görür. 1925 yılında
tekke ve zaviyeler ile
birlikte kapatılır. 1957-1964 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce
restorasyonu yapıldıktan sonra 16 Ağustos 1964 tarihinde müze olarak hizmete
açılır. Mühr-ü Süleyman motifli
Üçler Çeşmesi’nin de bulunduğu Birinci
Avlu (Nadar
Avlusu), Aslanlı
Çeşme, Meydan Havuzu, Aş Evi Baba Köşkü, Aş Evi ve Tekke Camii, Mihman (Konuk)
Evi, Meydan Evi (Cem Evi), Kiler Evi ve Dedebaba Köşkü bulunan İkinci Avlu (Dergah Avlusu),
Atatürk Köşesi, Pir Evi, Balım Sultan Türbesi,
Hazire (Derviş Mezarlığı) ile Has Bahçenin bulunduğu Üçüncü Avlu’dan (Hazret
Avlusu) oluşur. Her gün açık
olup, ücretsiz olarak ziyaret
edilebilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder