1 Aralık 2009 Salı

HASAN DAĞI (3.268 M.) ZİRVE ÇIKIŞI

11-12 Temmuz 2009 tarihinde gerçekleştirdiğimiz HASAN DAĞI (3268 M.) etkinliği ile ilgili düşüncelerimi ve yürüyüş esnasında aldığım notları, kronolojik olarak aşağıya yazdım.
Hasan Dağı oldukça dik, heybetli çok güzel bir dağ. Sanki Ağrı’nın minyatürü.
Katılımcıların tamamını kazasız belasız zirveye çıkartan, herkesi çok güzel motive eden, böylece
zirve heyacanı ve zevkini tüm katılımcıların birlikte ekip ruhu ile yaşamasını sağlayan, sevgili liderimiz Hafize Hanım ile artçımız nüktedan Bilgehan kardeşime çok teşekkür ediyorum.
İlk 3000 m. üstü zirve heyacanı yaşayan, en genç katılımcımız Ece PALA ile Serkan DOĞAN’ı, 3 başarısız zirve denemesinden sonra ilk zirve hayecanını bizlerle yaşayan Yalçın KARACA’yı ve en yaşlı katılımcımız Şinasi YÜKSEL(60) hocamızı tebrik ediyorum. Kendilerine kazasız belasız nice zirveler diliyorum.
İzmir, Ankara, Tekirdağ, Antalya gibi farklı yerlerden gelen katılımcıların, ekip ruhu içinde birliktelik, paylaşım ve yardımlaşmaları çok güzeldi. Şinasi Hoca’nın bunu “tam bir aile ortamı” diye tarif etmesi çok hoşuma gitti. Bu yıl katıldığım Frig Vadisi etkinliği ile Kastamonu İnebolu İstiklal Yürüyüşü etkinliklerinde de aynı duyguyu yaşamıştım. Bu da Zirve Dağcılık isminin artık “zamk” gibi, “çimento” gibi insanları birbirine kaynaştırmasının bir sonucu. Ve bu benim çok hoşuma gidiyor.
Bu vesile ile sevgili dostum Orhan KOZAN ile onun nezdinde tüm eski yeni idareci, rehber, artçı ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Kaptanlarımız İsmail ve Orçun Bey’lere teşekkür ediyorum.
Etkinlik esnasında çektiğim fotoğrafları görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Zirvede çektiğim video'yu seyretmek isterseniz lütfen video 1 ve video 2 'yi tıklayınız. (Facbook Ayhan YÖRÜK frofilinden Videolarda)
Şinasi Bey kendi web sayfasında(www.sinasiyuksel.com), bu etkinlik ve Zirve Dağcılık ile ilgili çok güzel bir yazı kaleme almış. Okumanızı tavsiye ederim. Yazıyı aşağıya kopyalıyorum.
Hafize Hanım'ın yazısının da aşağıya kopyalıyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK

HASAN DAĞI 3268 M. ETKİNLİĞİ (11-12 TEMMUZ 2009
10.07.2009 10.30 İzmir Bornova Kipa’dan hareket,
11.07.2009 07.00 Konya’ya varış,
“ 09.45 Aksaray’a varış,
“ 11.10 Ihlara Vadisine giriş,
“ 12.40 Ihlara Vadisinden çokış,
“ 13.10 Karbeyaz Otel Kamp alanına varış,
“ 19.30 Yağmur başladı,
“ 20.15 Yağmur dindi,
12.07.2009 01.30 Hafize Hocamız Kalk borusunu çaldı,
“ 02.30 Zirve yürüyüşüne başlama,
“ 09.30 Zirveye varış,
“ 10.10 Zirveden dönüş yürüyüşüne başlama,
“ 15.40 Kamp alanına varış, Etkinlik bitişi,
“ 17.00 Karbeyaz Otel Kamp alanından ayrılış,
“ 17.30 Helvadere Kasabası, Gölbaşı Alabalık Restoranı,
Etkinlik Final Yemeği (Alabalık, Bira, Salata, Çay 8.00 TL.),
“ 19.00 İzmir’e hareket,
13.07.2009 04.30 İzmir Bornova’ya varış.



Şinasi YÜKSEL 'in Yazısı :
HASAN DAĞI ZİRVE ETKİNLİĞİ 11-12 Temmuz 2009(**)

13 Temmuz 2009
İç Anadolu Bölgemizdeki Tuz Gölü’nün güneydoğusunda bulunan Melendiz Dağları volkanik grubunun en yüksek dağı, 3268 metrelik zirvesiyle Hasan Dağı’dır. Yaklaşık 2 bin yıl öncesine kadar aktivitesini sürdürmüş olan Hasan Dağı koni şeklinde tabakalanmış bir volkandır ve nispeten iyi haldeki krateri opsidiyenlerle kaplıdır.
Dağcılar, Hasan Dağı’na yapılan zirve etkinliklerinin yazın çekilmez olduğunu, buna karşın kışın kuzey kulvarlarından çıkışların oldukça zevkli olduğunu ifade etmektedirler. Bu görüşün doğruluğunu, İzmir Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübünün dün gerçekleştirdiği Hasan Dağı Zirve Etkinliği’ne katılarak bizzat yaşadım.
Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Türkiye’nin pek çok ilinde örgütlenmiş adeta “Büyük Bir Aile” gibi. Her şubenin düzenlediği etkinliğe diğer şubelerden de katılımlar olabiliyor. Bu beraberliklerde ilk defa biraraya gelen ailenin diğer üyeleri kırk yıllık dost gibi kaynaşıveriyorlar. Bunu ilk defa, geçen ay katıldığım Kastamonu-İnebolu İstiklal Yürüyüşü sırasındaki beraberliğimizde izlemiştim. Bu insan sıcaklığının diğer bir örneğini de, bu haftasonu İzmir şubesinin düzenlediği Hasan Dağı Zirve Etkinliğinde Manisa, Ankara ve Antalya illerinden katılımcılarla birlikte yaşadık.
10 Temmuz 2009 Cuma gecesi Manisa Zirve üyeleri ile birlikte İzmir’den yola çıkan 3′ü bayan 12 İzmir’li Zirvecilerin içinde ben de misafir olarak yeraldım. Cumartesi sabahı Aksaray Terminalinden Antalya’dan gelen bayan dağcı da aramıza katıldı. Önce Ihlara Vadisi’nin yolunu bulmak için Aksaray içinde küçük birkaç tur attıktan sonra Ihlara Vadisini bulduk. Bu muhteşen turistik bölgede diyebilirim ki 15 sene önceki ilk ziyaretime göre hemen hiçbir yenilik göremedim. Böyle inanılmaz bir tutarlılık karşısında gözyaşlarımı kimseye göstermeden içime akıttım.
Ihlara Vadisi’nin tamamını katetmeden birbirinin tekrarı gibi görünen birkaç harabe haline gelmiş kiliseyi ziyaret edip, buraları bu hale getirenlere de şükranlarımızı(!) ilettikten sonra tekrar yola koyulduk. Bölgenin hemen her noktasından çok güzel manzaralar veren Hasan Dağı’na yakın Helvadere köyünden dağa doğru en yakın noktadaki Karbeyaz Oteli’ne kadar geldik. Buraya kadar bugün çeşitli noktalardan çektiğimiz Hasan Dağı fotoğraflarına kamp yerimizden çektiğimiz fotoğraflarla günün son noktasını koyduk. Akşam üstü bir taşıtla biri bayan 4 Ankara’lı Zirve üyesi de kampımıza dahil oldu. Böylece toplam sayımız 17 kişiyi buldu.
Dolunay parlaklığında bir ay ve yıldızlı pırıl pırıl bir gece beklerken başlayan yağmur bütün gece devam edecek gibi göründüyse de sabaha karşı 01:30′da uyandığımızda gece beklediğimiz manzarasını kurmuştu bizim için. Hazırlıklarımız bitirip 02:30 gibi zirve etkinliğini başlattık.
Böyle bir yaz zirve etkinliği için hava koşulları çok güzel sayılır. Gecenin serinliğine ilave olarak, Kuzey yönünden yanaştığımız dağdan gelen ılık güney esintisi bir sıra halinde uygun bir tempo ile yürüyen dağcılara tatlı bir serinlik veriyor. Diğer taraftan Ay gökyüzünde parlak bir avize gibi geceyi aydınlatıyor. Ayın hemen bize göre sağ kısmında yeralan Venüs Gezegeni de ona eşlik ediyor adeta. Özet olarak söylemek gerekirse koşullar böyle bir yaz tırmanışı için her bakımdan harika; bu da bizim şansımız.
Güneş 05:30 gibi doğarken gurubumuz epeyce yol almış oldu. Buna karşın zirve yükseltileri hala çok uzaklarda duruyor. Yukarılarda yer yer kar kulvarlarından geçerek ilerliyoruz. Kabaca tanımlamak gerekirse bize göre dağın sol tarafındaki uzun kar kulvarından yükselerek dağın arkasına doğru kıvrılarak zirve konilerine doğru yöneliyoruz. Bir gurup nispeten daha yakın olan sağ taraftaki zirveye yürürken, ana gurup krater çanağına indikten sonra karşımızdaki zirve konisine tırmandı. Zirveye ulaşanlar birbirlerini kutlayıp ortak fotoğraflar çekildi. İşte tırmanışın bu anları her zaman en keyifli dakikalardır.
Hava şartları uygun olursa bu süreyi uzatmak çok zevkli olurdu ama, etrafımızdaki sis bulutları bize fazla oyalanmamamızı işaret ediyor gibiydiler. Bunun üzerine karşı zirvedekilerle haberleşip krater tabanıda buluşarak geri dönüşe geçtik. İniş için geldiğimiz rotadan değil de, kamp yerinden dağa doğru bakarken görülen, volkanın sağ tarafındaki nispeten daha dik ama biraz daha kısa süreceğini umduğumuz çarşaklara yöneldik. Çarşaklardaki iri taş ve kayalar çok hareketli olduğundan ve ekibimizin her bir elemanı gerçek bir özveri ile ve büyük bir titizlikle taş düşürmemeye çalışarak yol aldığından kazasız belasız aşağılara ulaştık. Bu uzun iniş hattında Sevgili Ayhan Yörük’ün kayıp düşmemem için gösterdiği ilgiyi bugüne kadar hiçbir dağ inişinde yaşamadım; bu da karşılığı hiçbir şekilde ödenemez unutulmaz bir anı oldu benim için.
Volkanın dik konisi inildikten sonra bu dafa sağımızda kalan kamp bölgemize ulaşmak için oldukça uzun bir yol katetmemiz gerekti. Güneşin etkili olduğu bu son kısım biraz bezdirici olduysa da zirve etkinliğini başarıyla tamamlamanın coşkusu yanında bizleri etkilemedi.
Kamp yerine 14:30′dan itibaren aralıklarla ulaşan dağcılar oyalanmadan çadırlarını toparladılar. Hasan Dağı bizim veda hazırlıklarımızı izliyor muydu bilemiyordum ama, o kar kulvarlı ve konik volkanik görüntüsü ile uzaklardan hep Ağrı Dağı’nı çağrıştıran güzel manzarasına bugün için son bir kez daha bakıp taşıtımıza bindik. Helvadere’de alabalıklı bir akşam yemeği yedikten sonra İzmir’e doğru yola koyulduk.



Hafize YİĞİT'in Yazısı :
Pekcok kisinin izin sorunu olmasi nedeniyle 11-12 Temmuz tarihlerinde planlanan Erciyes(3916 m) ve Hasan Dagi(3268 m) cikislarindan, Erciyes’i iptal ettik ve dolayisiyla sadece Hasan Dagi cikisi icin 10 Temmuz cuma aksami saat 22.30’da Izmir’den hareket ettik.

Cumartesi gunu sabah 09.30 sularinda Aksaray’a geldik. Antalya’dan gelen Sema arkadasimizla burada bulustuk ve toplam 11 kisi olduk. Aksaray’da Jandarmaya bilgi verip, alisverisimizi yaptiktan sonra ,vaktimizin cok olmasi nedeniyle bir de Ihlara Vadisini gorelim istedik. Ihlara Vadisi hem Aksaray’a, hem de Hasan dagi cikisi icin gittigimiz Helvadere’ye cok yakin. Gormeyenler icin Ihlara’ya gitmek elbette cok iyi oldu, ama bu sicak mevsimde Ihlara’yi kimseye tavsiye etmiyorum. Oranin mevsimi kesinlikle Ilkbahar.
Ihlara’yi gezdikten sonra,kamp yerimize dogru yola ciktik.Saat 13.35’de Karbeyaz otelin yakinlarindaki kamp yerimize geldik.Ancak mevsim itibariyla burada yaylacilar olunca biz de otelin yakinindaki duzlukte kamp yapalim istedik. Otelin oraya geldigimizde otel her zamanki gibi kapaliydi. Bir an icin otel uygun fiyat verirse,otelde kalinabilirmi diye dusunuldu. Otelde calisan ve daha onceden haberlestigimiz,Yavuz beyi israrli aramalar sonunda bulduk. Kendi kaderine terk edilmis koskoca otel, o kadar bakimsiz ve kotu olmasina ragmen maalesef yine asiri yuksek para istenildi. Sanki orada birilerinin kalmasi istenilmiyor gibi bir durum sozkonusu.
Biz de hemen otelin onune cadirlarimizi kurup,yemek hazirliklarina basladik. Kamp yerine kadar arac ciktigi icin, yemek konusunu galiba biraz abartmistik.Soframizda yok yoktu. Yuksek dagda bu kadar zengin sofra muthis lux.
Yemegimizi bitirmek uzereydik ki,Ankara ekibi de geldi.
Tum cadirlar kurulup,yemek fasli bittikten sonra ertesi gunun planini konusmak ve tanismak icin bir araya geldik.Cok keyifle gecen tanisma sohbetinin ardindan, kar nedeniyle tedbiren aldigimiz kramponlarimizi ayarladik, cikis icin cantamizi hazirladik derken bir anda kara kara bulutlar geldi ve yagmur bastirdi. Yarim saat kadar yagan yagmur sonrasinda ,tam da gunes batmak uzereyken ,her yer cok guzel gorunuyordu. Yagmur sonrasi guzelligini de gordukten sonra , sira geldi dinlenmeye.
Yol yorgunlugumuzu henuz atamamistik ki gece yarisi saat 01.30’da kalkip,saat 02.45’de yuruyuse basladik.Hava cok guzeldi.Yagmur sonrasi zemin de biraz yumusamis, dolayisiyla cikisimizda bize yardimci oluyordu.Yagmur yok, ruzgar yok, hava guzel, bir de ustune ayisigi var, kesinlikle cok sansliydik.
Cikisi dogu yonundeki klasik rotadan yaptik.Burasi boyundan canaga kadar kar kapliydi.Kar yer yer cok sertti.Ancak biz kar kulvarinin sagindaki toprak zemini kullandigimiz icin kramponlarimizi takmadik.
Cikistan yaklasik 2 saat sonra rahatsizlandim ama faaliyeti birakmak istemedim. Bir sure sonra ben duzeldim, bu kez de birkac arkadas cok zorlanmisti. Ancak saglik sorunu olmadigi surece burada herkesin zirve yapmasini istedim. Planlanan saatten gec de olsa tum ekip saat 09.30’da zirve yapmisti. Biraz dinlenip,fotograf cektikten sonra, guneyden gelen bulutlari ve sisi gorunce bir an once inmek istedik.
Inisi, dagin kuzeyindeki en sagda gorunen kulvardan yapmaya karar verdik.Bu kulvar, tas dusmesi nedeniyle inisi biraz riskli. Daha once bu kadar riskli olmamisti bu kulvar. Heleki kalabalik gruplarla buradan kesinlikle gecilmemeliymis.
Kulvardan ciktiginizda otel, dolayisiyla kamp yerimiz gorunuyor. Oteli gordukten sonra bir turlu bitmek bilmeyen inis basladi. Grubun temposu birbirinden cok farkliydi ve bazilarimiz artik cok zor yuruyordu. Rota gorundugu icin , son bolumde herkesi serbest biraktik. Ilk grup saat 14.00’de kamp yerine ulasmisti.
Kamp yerinde fazla vakit kaybetmeden cadirlarimizi toplayip, saat 16.45’te kamp yerinden ayrildik.Ankara sube ile kamp yerinde vedalastik ve Helvadere koyundeki goletin kenarinda kurulan Alabalik ciftligine gittik.Keyifle yenen aksam yemegi ile tum yorgunlugumuzu unutmustuk bile.
Yemegimizi de yedigimiz icin, ertesi gun ise gidecekler nedeniyle, neredeyse hic molasiz sabah saat 04.30’da Izmir’e geldik.
Hasan Dagi ilk kez bu kadar masumdu ve herkesin zirve yapmasi icin yardim etti.
Faaliyete destek veren Ankara subemize,Tekirdag temsilciligimize ve de tum arkadaslarima tesekkur ediyor, sinirlarini asarak bu faaliyeti basari ile tamamladiklari icin ayrica herkesi yurekten kutluyorum.
Herkese kazasiz,guzel etkinlikler diliyorum.Sevgilerimle.
Hafize Yigit

Ekip Liste
1.Hafize Yigit-rehber (Izmir Sube)
2.Bilgehan Selcuk(Izmir Sube)
3.Ayse Arabaci(Izmir Sube)
4.Ece Pala(Izmir Sube)
5.Yalcin Karaca(Izmir Sube)
6.Eyup Karaman(Izmir Sube)
7.Ayhan Yoruk(Izmir Sube)
8.Sinasi Yuksel(Izmir Sube)
9.Serkan Dogan(Izmir Sube)
10.Cengizhan Aktan(Tekirdag Temsilciligi)
11.Hilal Yakut(Ankara Sube)
12.Osman Kucukoglu(Ankara Sube)
13.Ziya Hatip(Ankara Sube)
14.Utkan Sevuk(Ankara Sube)
15.Yucel Elibuyuk(Ankara Sube)
16.Mehmet Akin(Ankara Sube)
17.Sema Ozen(Antalya)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder