24.02.2017 Cuma günü EFES-MİMAS (İYON) YOLU 15. Etabı olan, Barbaros-Balıklıova arasını yürümek
üzere Balıklıova’ya gidip aracımızın birisini bıraktıktan sonra, diğer aracımız
ile yürüyüş başlangıç noktası olan
Barbaros Köyü’ne geliyoruz. Bugün, dünyada
başka bir örneği var mıdır, yok mudur bilemediğim,
çok özel bir yeri gezip, kahvaltı yaptıktan sonra etkinliğimize başlayacağız. Burası Sn. Batuhan BOZKURT’un
çok özel bir yeri gezip, kahvaltı yaptıktan sonra etkinliğimize başlayacağız. Burası Sn. Batuhan BOZKURT’un
renkli çakıl taşlarından yarattığı Barbaros Köyü Emek Kültür ve Sanat Evi. Batuhan Ağabey’in, babasının
ölümü üzerine ağlarken taş üzerine düşen gözyaşları “Modern Mozaik” tekniğinin doğmasına yol
açmış. Bu sayede, tablolarını
yaratmış. Boya parası bulamadım diye umutsuzluğa kapılmayıp yoktan var ederek,
renkli çakıl taşları ile içindeki sanat aşkını yaşatmış. Yarattığı sıra dışı,
alışılmamış eşsiz eserler,
bugün İngiltere’de kilise, Almanya’da kaldırım,
Bulgaristan’da ise metro süslemeleri olarak sergileniyor. Bu arada taşları
tanıyıp değerlerini öğrenene kadar bir sürü Zümrüt’ü, Yakut’u da parçalayıp un
ufak ederek
eserlerinde kullanmış. Bir anlamda ekmeğini taştan çıkaran Batuhan
Ağabey, topladığı renkli taşları balyoz ile kırıp ardında havanda küçültüyor.
Elekten geçirdiği kırıntıları özel bir yapıştırıcı yardımıyla eşi benzeri
olmayan eserlere dönüştürüyor. Bir eserin ortaya çıkması yaklaşık 6 ay sürüyor.
Ayrıca renkli taşlardan takı tasarımları da yapıyor. Halen Barbaros Köyü’nde
eski köy okulunda eserlerini sergiliyor, yenilerini
yaratıyor ve de aynı mekan da
yaşıyor. 10 Adet ahşap butik bungalovlar ile isteyenlere bu büyülü ortamda
konaklama ile kahvaltı yapma imkanı da sağlamış. Sadece rezervasyon gerekiyor o
kadar.
(Tel: 0 532 3002534 – 0 505 314 5273) Ufkumuzun tekrar açılmasına vesile
olan Sn. Batuhan BOZKURT Ağabey’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Bundan sonraki
yaşamında kendisine sağlıklı uzun ömürler dileyerek
yanından ayrılıp saat 11:40
sularında Barbaros Köyü merkezinden yürüyüşümüze başlıyoruz. Köy çıkışında toplu
olarak bulunan 15-20 civarındaki su kuyusu hemen dikkatimizi çekiyor. Köylülerden,
bunların hayır amaçlı
açıldıklarını öğreniyoruz. Özellikle yazın çok sıcak ve
kurak olan bölgede su ihtiyacının bu şekilde karşılanması tam Anadolu insanı
yaratıcılığı. Barbaros Köyü sürprizleri bununla bitmiyor. 500-600 metre
aşağılarda eski bir su
değirmeni ile karşılaşıyoruz. Allah Allah. Derenin ve
suyun olmadığı, rüzgarın ise bol olduğu bölgede, su değirmeni nasıl çalışır
acaba? Akşam köy kahvesinde köylülere soruyoruz. Yağmur yağdığında değirmenin
üst
tarafında toplanan sular, kanal vasıtasıyla yaklaşık 4-5 metre yüksekten
düşürülerek değirmen taşının dönmesi sağlanıyormuş. Tam anlamıyla “Taşıma suyla değirmen dönmez.” atasözünü
boşa çıkaran bir
uygulama. Başka yerde var mıdır bilmiyorum ama bence, Anadolu
insanımızın yoktan var etme, elindeki kıt imkanı en iyi şekilde kullanma
çabasının en güzel örneklerinden birisi. Kesinlikle
korunması lazım diye
düşünüyorum. Yürümeye devam ediyoruz. Bölge toprağının
çok geçirgen olmaması sonucu birçok gölet oluşmuş. Biz rota üzerinde 4 adet
göletin yanından geçiyoruz. Genelde açık, ara ara zeytin, çam, biraz dağ
çileği, makilik düz arazinin sonunda aşağıya inip Gülbahçe-Balıklıova-Karaburun
Karayolu’na çıkıyoruz. 300-400 metre sonra, sola ayrılan toprak yola dönerek devam
ediyoruz. Rota üzerinde anıt ağaç olabilecek
birçok zeytin ağacı bulunuyor. Saat
16:10 sularında Balıklıova Köy Mezarlığı’nın yanından geçerek 1950-1960’lı
yıllarda terkedilen eski Balıklıova Köyü’ne
geliyoruz. Burası resmen Fethiye Kayaköy’ün
daha
küçük hali. Yarı yıkık durumdaki evlerin mimarisi Kayaköy’e çok
benziyor. Yeni yerleşim Balıklıova Koyu’nun manzarası ise muhteşem. Bu taraftan
geçenlere eski Balıklıova Köyü’nü görmelerini tavsiye
ederim. Bu köyde doğup
büyüyen Pakize Teyze hala burada yaşıyor. Kendisinden köyün terkedilişi
hakkında bilgi alıyoruz. Sonra asfalt yoldan devam edip önce Karaburun Karayolu’nun
altındaki menfezden geçerek
Balıklıova merkeze gelip, saat 17:15 sularında
etkinliğimizi bitiriyoruz. Adını bile balıktan alan bu güzel köyde balık
yemeden ayrılmak olmaz. Bizlerde balıklarımızı yedikten sonra diğer aracımızın
bulunduğu
Barbaros Köyü’ne doğru dönüşe geçiyoruz. Bugün wikiloc’a göre 230 m.’den
295 m.’ye çıkıp deniz seviyesine inerken 16,89
km. yürümüşüz. Zorlu olmayan, yağmurlu havalarda zeminin sulu, ıslak
olacağı, sıcak
havalarda ise yürümenin oldukça zorlu olacağı bir etap. 1 Tane çeşme gördük. Kırmızı beyaz
işaretlemeler gayet iyi. Mesafe levhaları ise yerleşim yeri yakınlarında var.
Yürüyüş arkadaşlarım Sn. Muhammed KİRAZDİKEN ile Sn. Kemal TIRPAN Ağabey’e bir kez daha
çok teşekkür ederek yazımı bitiriyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK
EFES-MİMAS (İYON) YOLU 15. Etabı - Barbaros-Balıklıova
arası fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.
EFES-MİMAS (İYON) YOLU 15. Etabı - Barbaros-Balıklıova arası videosunu görmek
için lütfen burayı tıklayınız.
Sn. Batuhan BOZKURT Ağabey’in renkli
çakıl taşlarından yarattığı Barbaros
Köyü Emek Kültür ve Sanat Evi fotoğraflarını görmek
için lütfen burayı tıklayınız.
Sn. Batuhan BOZKURT Ağabey’in renkli
çakıl taşlarından yarattığı Barbaros
Köyü Emek Kültür ve Sanat Evi videosunu görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder