18-19 Şubat 2017 tarihlerinde, Karya (Karia) Yolu faaliyetimizin son kısmı olan Bozburun Yarımadası Bölümü’nü yürümek
üzere, başlangıç noktası Marmaris
İçmeler’e doğru Sn. Zeki VAROL rehberliğinde 38 arkadaş ile İzmir’den yola çıkıyoruz. Önce 18 Şubat sabahı Aydın-Çine-Doğanyurt (Araphisar) Köyü’nde
bulunan önemli Karya şehirlerinden ALABANDA ANTİK KENTİ’ni geziyoruz. Sonra da
12.00 sularında Marmaris İçmeler’e gelerek aracımızdan iniyoruz. Rota başlangıç noktasına yürüyüp, 12.30 civarında Bozburun Yarımadası etkinliğimize
12.00 sularında Marmaris İçmeler’e gelerek aracımızdan iniyoruz. Rota başlangıç noktasına yürüyüp, 12.30 civarında Bozburun Yarımadası etkinliğimize
başlıyoruz. İçmeler'de deniz seviyesinden; zeytin, delice, çam, sandal vb. yoğun ağaç ve dikenli çalı
örtüsü içinden, direkt yükselmeye başlıyoruz. Oldukça dik, neredeyse 45-50 derece
eğimli orman içindeki dar ve taşlık patikada, Wikiloc’a göre deniz
seviyesinden
335 metrelere kadar çıkıyoruz.
Yükseldikçe tabii olarak manzara, nefesimizi kesecek güzellikleriyle önümüze seriliyor. İçmeler... Marmaris... Denize hançer gibi girmiş, beyaz kayalık ve dantel
gibi koylar... Seyretmeye doyamıyoruz. Saat 14.45'te bir başka doğa harikası,
Turunç’un üst tarafına ulaşıyoruz. Loryma Resort manzara seyir
noktasından Turunç’u kuşbakışı seyrettikten sonra, sarı çizgileri ile çok güzel
görünen kıvrım kıvrım Marmaris-Turunç karayolundan merkeze inip, Turunç’u
boydan boya geçiyoruz. Saat 15.30 olmuş. Tekrar orman içi patikada yükselmeye
başlıyoruz. Deniz seviyesinden yine 335’li metrelere çıkmışız. Yalnız bu
seferki çıkış daha da dik. İki taş
evden oluşan, taşlık, yeşil, küçük düzlükte kısa bir soluklanmadan sonra inişe
geçiyoruz. Saat 17.00 sularında Kumlubük sahilinin kıyısında duvar gibi
yükselen tepenin üzerindeki AMOS ANTİK
KENTİ’ne ulaşıyoruz. Kuşbakışı Kumlubük’ü seyrettikten sonra antik kentin
en ucuna gidip Turunç-Marmaris arasındaki koylar ile tam karşıda Marmaris-Fethiye arasındaki koyların enfes manzarası eşliğinde, günün yorgunluğunu
atıyoruz. Sonra antik kent girişinin yanından aşağıya inerek sahilin ortasına
kadar yürüyüp saat 18.10'da etkinliğimizin ilk gününü bitiriyoruz.
Buradan aracımız ile akşam kalacağımız Marmaris’e hareket ediyoruz. Bugün
Wikiloc’a göre 12,47 km.
yürümüşüz. 2,5 km.de, araçtan inip rota
başlangıcına kadar İçmeler’in içinde yürümüştük. İçmeler-Turunç-Amos-Kumlubük etabı oldukça zorlu bir etap. İki defa
deniz seviyesinden 335 metrelere, oldukça dik çıkış ve inişleri var. Kırmızı-beyaz işaretlemeler
gayet iyi. Ayrıca eskiden kalan kırmızı-yeşil işaretler de var. Mesafe-yön levhası sadece merkezlerde var. Su
hiç yok. Kumlubük’te market olmadığı
için ihtiyaçlar İçmeler yada
Turunç’tan karşılanmalı. Akşam Marmaris merkezde Rosy Hotel’de kalıyoruz. (0 252 412 4005 –www.rosyhotel.net) Gayet temiz güzel bir
hotel. Bir de devlet hastanesinin biraz ilerisinde yol üzerinde
bulunan Hacı’nın Yeri Yiğit Lokantası’ndan
bahsetmeden geçemeyeceğim. Çorba çeşitlerinin 1.75, bakliyat ve sebze yemeklerinin 1.25, etli
yemeklerin 2.75, pide çeşitlerinin 3.00, suyun 0.25
TL. tabakların bol kepçe, çayın ise ikram olduğu bir tabldot lokantası. Fiyatlar şaka
değil. Yalnız yemek saatlerinde sıra çok uzun oluyormuş ona göre. Bu fiyatlarla da para kazanarak birçok insanın hayır duasını
alıyorlar. Helal
olsun. 19 Şubat 2017 pazar sabahı aracımız bizi tekrar Kumlubük Sahili’ne
getiriyor. Saat 09.00 sularında da, ikinci gün etkinliğimize başlıyoruz. Muhteşem
Kumlubük koyunu arkamızda bıraktıktan
sonra saat 10.00 civarında Gerbe (Bizans) Kilisesi’nin yanından
geçiyoruz. Yemyeşil bir doğada, rengarenk bahar çiçekleri, çam, zeytin,
delice, oldukça büyük kıpkırmızı sandal ağaçları ile yoğun dikenli bitkilerin
içinden geçen rotamız, düne göre daha yumuşak.
Bugün de yaklaşık 400 metrelere
çıkıyoruz ama dağlar, dünkü kadar dik değil. Badem ağaçları ile kokusu
misler gibi olan nergis çiçekleri açmaya başlamış. Hafif rüzgarda nazlı nazlı
salınıyorlar. Yani memleketimizin bu kısmına tam anlamıyla bahar gelmiş. Taş döşeme antik
yollar üzerinde devam eden rotada geçmişin ayak izlerine dokunurken, her
yerde antik döneme ait bir taş, bir eser görülüyor. Bölgede her yerden tarih fışkırıyor. Bu
güzellikler saat 12.45'te ulaştığımız Çiftlik Koyu’nda tavan yapıyor. Burası resmen Kelebekler Vadisi'nin
ikizi. Muhteşem bir manzara. Önündeki küçük ada ise, sanki tabloya fırça
darbesi ile konulmuş gibi. Belen Mah.si mezarlığı musalla taşı, antik dönemde
yontulmuş dikdörtgen büyükçe bir kaya. Mezarlıktaki eski mezar taşlarından, buranın binlerce yıldır gömü
alanı olarak kullanılan bir yer olduğu
her haliyle belli oluyor. Sert kayalara oyulmuş merdiven patikada, sağlam diye
üzerine bastığım büyükçe bir taş yerinden oynayınca tökezliyorum. Tam yüz üstü
taşlık zemine düşecekken sevgili Nazmi beni tutuyor.
Daha görecek günlerim
varmış. Eğer Nazmi beni tutamasaydı ve düşseydim ciddi şekilde yaralanabilirdim.
Kendisine bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Bayır Köyü’ne doğru inerken
yağmur başlıyor. Köyün üst tarafında oldukça dik kayalık bir tepenin üzerinde
bulunan Syrna Antik Kenti kalıntılarının olduğu alana çıkmıyorum. Yalçın kayalar
sevgili Nazmi’nin tırmanma duygularını depreştiriyor. Bölge kaya tırmanışına oldukça
uygun. Yaklaşık 100-150 metrelik dik kayanın dibindeki patikadan devam ederek saat 15.00 sularında
Bayır Köyü’ne ulaşıyorum. Köyün merkezinde boyu 35 m.ye, çevresi
8,7 m.ye ulaşan 1.880 yaşında anıt bir çınar ağacı bulunuyor. Köyün sembolü ve
uğuru olduğuna inanılan çınarın etrafında dönüldüğünde, daha mutlu ve daha uzun
bir yaşam
sürüleceğine inanılıyormuş. Wikiloc’a göre bugün Kumlubük deniz
seviyesinden 405 metrelere çıkarak 250
metrelerdeki Bayır Köyü’nde sonlandırdığımız etkinliğimizde 13,34 km. yürümüşüz. İki günde toplam 12,47+13,34+2,5=28,31 km. yürümüş olduk.
Yukarıda da
belirttiğim gibi bugünkü rota dünkü rota
kadar dik ve sert değil. Kırmızı-beyaz
işaretlemeler gayet iyi. Mesafe-yön levhaları ise sadece yerleşim yerlerinde var. Bayır Köyü’ne
5-6 km. kala küçük bir çeşme dışında
su yok. En başta sevgili dostum
Sn.
Zeki VAROL ile milli artçımız Sn. Refik KIZILATA olmak üzere 38 yürüyüşçü
arkadaşlarıma ve kaptanımız Ahmet Bey’e tekrar tekrar çok teşekkür ederek
yazımı bitiriyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK
KARYA(Karia) YOLU - 16. Etabı - Bozburun Yarımadası
Bölümü(1) fotoğraflarını görmek
için lütfen burayı tıklayınız.
KARYA(Karia) YOLU - 16. Etabı - Bozburun Yarımadası
Bölümü(1) videosunu görmek
için lütfen burayı tıklayınız.
ALABANDA ANTİK KENTİ
M.Ö. 2000’li
yıllardan bu yana yerleşime sahne olan Alabanda, sahip olduğu stratejik konumu
ile önemli yol güzergahları üzerinde bulunan bir Karya (Karia) şehri. Strabon,
iç kesimlerin en önemli üç yerleşimi olarak
Mylasa, Stratonikeia ve Alabanda’yı saymış. MÖ 167’de Alabanda ve Mylasa, Rhodos’a saldırmış. Kazanılan zaferden sonra Roma Senatosu’nun da onayıyla, Karya (Karia) ve Likya (Lykia) toprakları
Mylasa, Stratonikeia ve Alabanda’yı saymış. MÖ 167’de Alabanda ve Mylasa, Rhodos’a saldırmış. Kazanılan zaferden sonra Roma Senatosu’nun da onayıyla, Karya (Karia) ve Likya (Lykia) toprakları
özgürlüklerine kavuşmuşlar. Bunun üzerine Tanrıça Roma adına bir
tapınak yapılmış ve tanrıçanın onuruna her yıl oyunlar düzenlemeye başlamış.
AMOS ANTİK KENTİ
Rodos Birliği’nin
önemli kentlerinden Amos, Helen dilinde “Ana Tanrıça Tapınağı” anlamına
geliyormuş. Kumlubük sahilinin kenarında duvar gibi yükselen tepe üzerinde
kurulan kentin etrafı, 1,8 m. kalınlığında
3,5 m. yüksekliğinde kuleler ile desteklenmiş surlarla çevrili. Helenistik devirden Doğu Roma dönemine kadar
sürekli yerleşim gören Amos, çevresindeki koyları görebilen hakim bir noktada
kurulmuş. Rodos’un karşı
yakasının önemli yerleşmelerinden sayılan, güneşin doğuşu ve batışını görebilme imkanı sunan antik kentte, günümüze kadar kazı çalışması yapılmamış.
yakasının önemli yerleşmelerinden sayılan, güneşin doğuşu ve batışını görebilme imkanı sunan antik kentte, günümüze kadar kazı çalışması yapılmamış.
GERBE (BİZANS) KİLİSESİ)
Gerbe (Bizans)
Kilisesi ile ilgili bir yayın bulamadığım için buraya kilise hakkında bir bilgi
yazamıyorum. Kilisenin bulunduğu alana Kumlubük’ten yaklaşık bir saatlik
yürüyüş ile ulaşılıyor.
Ayhan DEMANLI 6 Mart 2017 15:01
YanıtlaSilAyhan Bey,
Elinize, dilinize ve kalbinize sağlık. Çok güzel bir çalışma olmuş. Tebrik ediyorum. Okurken sanki bir daha aynı parkuru yürüyüp, o güzellikleri görüp, tertemiz havayı ve de grubun mutluluğunu bir kez daha yaşadım. Çok teşekkürler.
Sağlık ve mutlulukla kalın.
Saygılarımla.
Hasan AKYÜZ 7 Mart 2017 09:41
YanıtlaSilAyhan Bey,
Teşekkür ediyoruz.Sizinle birlikte bizde geziyoruz.
Sevgiler.Selamlar.
Ayhan abim eline, kalemine, görüşüne sağlik iyiki varsın .
YanıtlaSil