26.11.2016 Cumartesi günü,
Efes-Mimas (İyon) Yolu 11. Etabı, Sığacık
Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık arasını yürümek üzere, etkinliğin
bitiş noktası olan Urla Ovacık Köyü’ne geldikten sonra,
burada aracımızın
birini bırakıp, diğer aracımız ile yürüyüş başlangıç noktası Sığacık’a hareket
ediyoruz. Saat 09:15 olmuş. Sığacık Kalesi-Karagöl arasını yürümeden aracımız ile dolaşacağız. Çünkü Sığacık’ın
ediyoruz. Saat 09:15 olmuş. Sığacık Kalesi-Karagöl arasını yürümeden aracımız ile dolaşacağız. Çünkü Sığacık’ın
içinde
ve Sığacık-Seferihisar karayolunun araç trafiği ile asfalt zemininde yürümek istemiyoruz. Sığacık Kalesi girişinde,
etabın başlangıç noktasında fotoğraf çekip, wikiloc’u çalıştırdıktan sonra,
aracımız ile
hareket ediyoruz. Sığacık-Seferihisar karayolunun 1,3. Km.’den sola, toprak yola
sapıyoruz. Yaklaşık 1 – 1,5 Km. daha gittikten sonra Karagöl’e ulaşıyoruz. Fotoğraf
ve video çektikten sonra fazla oyalanmayıp yürüyüş
başlangıç noktamız olan Sığacık
Mezarlığı önüne gelip aracımızı bırakıyoruz. Vikiloc bu noktaya kadar 4,1 km. ölçüyor. Bu arada Karagöl’den
sonra yol, koyun ağılı içinden
geçiyor. Köpeklere dikkat edilmeli.
Bu bölümü
yürümek istemeyenler direkt Sığacık Kalesi içinden ya da ön tarafında,
denizin kıyısından yürüyerek mezarlığın yanına gelebilirler. Sabah pusu içinde
belli belirsiz Sığacık’ı biraz seyrettikten sonra, saat 09:50 sularında
yürümeye
başlıyoruz. Mezarlığın yanından devam ederek, güzel bir sahilin yanındaki düz çimenlik
geniş bölgeyi boydan boya geçip, adam boyundaki kuş konmaz, delice, yaban
mersini, dağ çileği vb. dikenli
çalılık bitkilerle dolu patikaya giriyoruz.
Oldukça yakınlarımızdan tüfek sesi geliyor. Yanlışlıkla avcılara hedef olmamak
için hemen düdüklerimizi öttürüyoruz.
Bölge yukarıda bahsettiğim bitki örtüsü sebebiyle avcılık
için çok uygun. Tabii
buda yürüyüşçüler için oldukça tehlikeli bir durum. Yüksek çalılıkların içindeki
hareketin yaban hayvanı mı, yoksa yürüyüşçü mü olduğu rahatça görülemediği için
çok dikkatli olunmalı. Ayrıca bu
patikanın sık sık açılması
gerekiyor. Yoksa arsız bitki örtüsü bir iki yıl gibi kısa bir sürede buraları tamamen kapatıp yürünemez hale
getirebilir. Patikadan sonra rota, zeytin
ve mandalina bahçelerinin içine giriyor.
Bahçe sahipleri ürünlere zarar verileceği düşüncesi ile her tarafı demir kapı
ve tel çitlerle kapatmışlar. Karşılaştığımız bahçe sahibi Sn. Oktay SAYARER,
gelip geçen insanların içinde kötü niyetlilerin de çıktığını,
kimin yürüyüşçü kimin
hırsız olduğunu belirlemenin çok güç olduğunu belirtip, rotanın tapulu bahçeler
yerine “Akvaryum Koyu’ndan çay ağzındaki
Korugan’a, oradan da Azmak Deresi’nin kenarındaki yoldan”
devam etmesinin
daha uygun olduğunu söylüyor. Akvaryum Koyu sahilinde denize paralel yürümenin,
Korugan görüldükten sonra Azmak’ın kıyısındaki toprak yoldan devam etmenin daha
güzel olduğunu belirtiyor.
Benden aktarması! Bu vesile ile özellikle kalabalık yürüyüş gruplarının mandalina
ve diğer meyve bahçeleri içinden geçerken meyve
alınmaması hususuna çok dikkat etmeleri gerektiğini bir kez daha
hatırlatmamda
fayda var. Oktay Bey’in açtığı demir kapıdan geçip, bir sonraki
demir kapının da üzerinden atladıktan sonra saat 12:00 sularında Azmak’a
ulaşıyoruz. Azmak Köprüsü’nden karşıya geçiyoruz. Burası ayrıca
Demircili(Airai) rotasının da başlangıç
yeri. Biz Klazomenia rotasını
bitirdikten sonra buradan devam edeceğiz. Azmak’ın kıyısında bir tarafı
mandalina bahçeleri, diğer tarafında ceviz ağaçları bulunan toprak
yoldan bir
müddet devam ettikten sonra, içinde tarihi kalıntıların, kaya mezarlarının
olduğu zeytin bahçesinin yanından geçerken biraz zorlanıyoruz. Çünkü bahçenin
dikenli tel çiti derenin hemen kıyısına yapılmış. Tel çit
ile dere kenarındaki
ağaç ve yeşil örtülerin içinden kenarından geçmek biraz sıkıntılı. Özellikle
yağmurlu havalarda daha da zor olabilir. Ayrıca tel çitin üzerindeki dikenli
kısımlara çok dikkat edilmeli. Yoksa
kafa göz
ciddi şekilde çizilip
yaralanabilir. Bu bölümü de geçtikten sonra enginar bahçeleri kenarındaki
yoldan devam ediyoruz. Tarımsal ilaçlar yolun kenarına saçılmış durumda.
İnşallah kontrollü, ölçüsünde kullanılıyor diye
umuyoruz. Maalesef içimiz şüphe
dolu bu konuda. Turgut Köyü’ne yaklaşırken seralar başlıyor. Çok eskiden beri
kullanılan su kaynağının yanından geçip asırlık çınarın önündeki çeşmede kısa bir mola veriyoruz. Saat
14:00 sularında da Turgut Köyü’ne
varıyoruz. Hiç durmadan devam edip köy dışına çıkıyoruz. Saat 14:40 sularında
öğle molası veriyoruz. Saat 16:00’a kadar dinlenip çevrenin ve sessizliğin
tadını çıkardıktan sonra
İhsaniye’ye doğru yürüyüşe tekrar başlıyoruz. İhsaniye
Köyü yakınlarında her yer yaban mersini ve cennet elması dolu. Yaprakları
dökülmüş ağaçlardaki cennet elmaları kırmızı yanan birer ampul gibi. Restore
edileceği günü bekleyen tarihi caminin yanında Ayten DOĞRU Teyze ile biraz
sohbet edip, köyün içinden geçiyoruz. Ovacık’a giden vadiye girdiğimizde
sonbaharın bütün güzelliği bizi karşılıyor. Bütün zemin,
sararıp kızararak dökülen çınar yaprakları ile dolu. Kurumuş yaprakların hışırtısı ile çok azda
olsa su sesi içinde yürümek, günün sonunda bizlere çok iyi geliyor. Vadiden
çıkıp Ovacık’a doğru yükselirken saat 17:38
sularında güneşi batırıyoruz. Sonra
organik tarım güneş panelleri projesi alanına geliyoruz. Buralar taş duvar ve
demir kapı ile kapatılmış. Duvarın bittiği yere yığılmış taşlar üzerinden
geçerek Ovacık Köyü’ne giriş
yapıyoruz. Yakında rotanın bu bölümü de kapanabilir. Köyün içinden geçerek saat 18:00
sularında, sabah bıraktığımız aracımıza ulaşarak etkinliğimizi bitiriyoruz.
Wikiloc’a göre 20,82 km. yol
kat etmişiz. Sığacık-Karagöl arasında araç ile gittiğimiz 4,1 km.’yi düştüğümüzde, bugün toplam 16,72 km. yürümüş oluyoruz. Bahçeler kenarındaki dikenli tel çitler ile demir kapılar ve de avcılar dışında zor
olmayan güzel bir
rota. Turgut-İhsaniye
arası kırmızı-beyaz
işaretleme yapılmamış.
Diğer yerlerin kırmızı-beyaz
boyaları gayet iyi durumda. Yön levhaları her yerde bolca var. Rotanın
tamamı köylerin
içinden geçtiği için su
sıkıntısı yok. Bir kez daha yürüyüş arkadaşlarım Sn. Muhammed KİRAZDİKEN
ile Sn. Kemal TIRPAN Ağabeylere çok teşekkür ederek yazımı bitiriyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK
EFES-MİMAS (İYON) YOLU 11. Etabı - Sığacık Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık arası fotoğrafları görmek için lütfen burayı tıklayınız.
EFES-MİMAS (İYON) YOLU 11. Etabı - Sığacık Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık arası videoyu görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Hamit ERDEN
YanıtlaSilHEM OKUDUKÇA, HEMDE SEYRETTİKÇE MUTLULUĞUM ARTTI.TEK KELİME İLE HARİKASINIZ.ALLAH HER ŞEYİ GÖNLÜNÜZE GÖRE VERSİN AYHAN BEY KARDEŞİM.KAZASIZ NİCE AKTİVİTELERE. BU ARADA BİLGİ DAĞARCIĞIMIZ SAYENİZDE ZENGİNLEŞİYOR. GÖRMÜŞ GİBİ OLDUK.TEŞEKKÜR EDERİZ.
3 Aralık 2016 23:15
Çok teşekkür ederim Hamit Bey.
SilErtuğrul TUGAY 4 Aralık 2016 11:27
YanıtlaSilAyhan Bey merhaba.
Öncelikle elinize, ayağınıza sağlık.
Yazıyı okudum. Tespitleriniz doğrultusunda yaptığınız uyarı ve önerileriniz bizim için
daha doğrusu Efes-Mimas kültür yolumuzun sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için çok önemli.
Rotanın tespitleriniz doğrultusunda güncellenmeye ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor.
Bu çalışmayı da planlayacağım.
Tekrar teşekkür ediyor,
Kolaylıklar diliyorum.
Merhaba Ertuğrul Bey,
SilSizlerin organizasyonunda, İzmir'deki birçok kulüp ve dernek tarafından sahiplenip çok emek sarfedilerek gerçekleştirilen bu güzel düşüncenin, uzun yıllar devam edebilmesi ve ileride çıkabilecek problemlerin en aza indirilebilmesi açısından güncelleme yapılması, gerçekten Yarımada İzmir Projesi'nin daha da mükemmelleşmesini sağlar.
Saygı ve sevgilerimle.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK
TEBRİKLER SİZLERE
YanıtlaSil