2 Aralık 2016 Cuma

EFES-MİMAS (İYON) YOLU 11. Etabı - (Sığacık Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık Arası)

26.11.2016 Cumartesi günü, Efes-Mimas (İyon) Yolu 11. Etabı, Sığacık Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık arasını yürümek üzere, etkinliğin bitiş noktası olan Urla Ovacık Köyü’ne geldikten sonra, 
burada aracımızın birini bırakıp, diğer aracımız ile yürüyüş başlangıç noktası Sığacık’a hareket
ediyoruz. Saat 09:15 olmuş. Sığacık Kalesi-Karagöl arasını yürümeden aracımız ile dolaşacağız. Çünkü Sığacık’ın 
içinde ve Sığacık-Seferihisar karayolunun araç trafiği ile asfalt zemininde yürümek istemiyoruz. Sığacık Kalesi girişinde, etabın başlangıç noktasında fotoğraf çekip, wikiloc’u çalıştırdıktan sonra, aracımız ile 
hareket ediyoruz. Sığacık-Seferihisar karayolunun 1,3. Km.’den sola, toprak yola sapıyoruz. Yaklaşık 1 – 1,5 Km. daha gittikten sonra Karagöl’e ulaşıyoruz. Fotoğraf ve video çektikten sonra fazla oyalanmayıp yürüyüş 
başlangıç noktamız olan Sığacık Mezarlığı önüne gelip aracımızı bırakıyoruz. Vikiloc bu noktaya kadar 4,1 km. ölçüyor. Bu arada Karagöl’den sonra yol, koyun ağılı içinden geçiyor. Köpeklere dikkat edilmeli. Bu bölümü 
yürümek istemeyenler direkt Sığacık Kalesi içinden ya da ön tarafında, denizin kıyısından yürüyerek mezarlığın yanına gelebilirler. Sabah pusu içinde belli belirsiz Sığacık’ı biraz seyrettikten sonra, saat 09:50 sularında 
yürümeye başlıyoruz. Mezarlığın yanından devam ederek, güzel bir sahilin yanındaki düz çimenlik geniş bölgeyi boydan boya geçip, adam boyundaki kuş konmaz, delice, yaban mersini, dağ çileği vb. dikenli 
çalılık bitkilerle dolu patikaya giriyoruz. Oldukça yakınlarımızdan tüfek sesi geliyor. Yanlışlıkla avcılara hedef olmamak için hemen düdüklerimizi öttürüyoruz. Bölge yukarıda bahsettiğim bitki örtüsü sebebiyle avcılık 
için çok uygun. Tabii buda yürüyüşçüler için oldukça tehlikeli bir durum. Yüksek çalılıkların içindeki hareketin yaban hayvanı mı, yoksa yürüyüşçü mü olduğu rahatça görülemediği için çok dikkatli olunmalı. Ayrıca bu 
patikanın sık sık açılması gerekiyor. Yoksa arsız bitki örtüsü bir iki yıl gibi kısa bir sürede buraları tamamen kapatıp yürünemez hale getirebilir. Patikadan sonra rota, zeytin ve mandalina bahçelerinin içine giriyor. 
Bahçe sahipleri ürünlere zarar verileceği düşüncesi ile her tarafı demir kapı ve tel çitlerle kapatmışlar. Karşılaştığımız bahçe sahibi Sn. Oktay SAYARER, gelip geçen insanların içinde kötü niyetlilerin de çıktığını, 
kimin yürüyüşçü kimin hırsız olduğunu belirlemenin çok güç olduğunu belirtip, rotanın tapulu bahçeler yerine “Akvaryum Koyu’ndan çay ağzındaki Korugan’a, oradan da Azmak Deresi’nin kenarındaki yoldan”
devam etmesinin daha uygun olduğunu söylüyor. Akvaryum Koyu sahilinde denize paralel yürümenin, Korugan görüldükten sonra Azmak’ın kıyısındaki toprak yoldan devam etmenin daha güzel olduğunu belirtiyor. 
Benden aktarması! Bu vesile ile özellikle kalabalık yürüyüş gruplarının mandalina ve diğer meyve bahçeleri içinden geçerken meyve alınmaması hususuna çok dikkat etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatmamda 
fayda var. Oktay Bey’in açtığı demir kapıdan geçip, bir sonraki demir kapının da üzerinden atladıktan sonra saat 12:00 sularında Azmak’a ulaşıyoruz. Azmak Köprüsü’nden karşıya geçiyoruz. Burası ayrıca 
Demircili(Airai) rotasının da başlangıç yeri. Biz Klazomenia rotasını bitirdikten sonra buradan devam edeceğiz. Azmak’ın kıyısında bir tarafı mandalina bahçeleri, diğer tarafında ceviz ağaçları bulunan toprak 
yoldan bir müddet devam ettikten sonra, içinde tarihi kalıntıların, kaya mezarlarının olduğu zeytin bahçesinin yanından geçerken biraz zorlanıyoruz. Çünkü bahçenin dikenli tel çiti derenin hemen kıyısına yapılmış. Tel çit  
ile dere kenarındaki ağaç ve yeşil örtülerin içinden kenarından geçmek biraz sıkıntılı. Özellikle yağmurlu havalarda daha da zor olabilir. Ayrıca tel çitin üzerindeki dikenli kısımlara çok dikkat edilmeli. Yoksa kafa göz 
ciddi şekilde çizilip yaralanabilir. Bu bölümü de geçtikten sonra enginar bahçeleri kenarındaki yoldan devam ediyoruz. Tarımsal ilaçlar yolun kenarına saçılmış durumda. İnşallah kontrollü, ölçüsünde kullanılıyor diye 
umuyoruz. Maalesef içimiz şüphe dolu bu konuda. Turgut Köyü’ne yaklaşırken seralar başlıyor. Çok eskiden beri kullanılan su kaynağının yanından geçip asırlık çınarın önündeki çeşmede kısa bir mola veriyoruz. Saat 
14:00 sularında da Turgut Köyü’ne varıyoruz. Hiç durmadan devam edip köy dışına çıkıyoruz. Saat 14:40 sularında öğle molası veriyoruz. Saat 16:00’a kadar dinlenip çevrenin ve sessizliğin tadını çıkardıktan sonra 
İhsaniye’ye doğru yürüyüşe tekrar başlıyoruz. İhsaniye Köyü yakınlarında her yer yaban mersini ve cennet elması dolu. Yaprakları dökülmüş ağaçlardaki cennet elmaları kırmızı yanan birer ampul gibi. Restore 
edileceği günü bekleyen tarihi caminin yanında Ayten DOĞRU Teyze ile biraz sohbet edip, köyün içinden geçiyoruz. Ovacık’a giden vadiye girdiğimizde sonbaharın bütün güzelliği bizi karşılıyor. Bütün zemin, 
sararıp kızararak dökülen çınar yaprakları ile dolu. Kurumuş yaprakların hışırtısı ile çok azda olsa su sesi içinde yürümek, günün sonunda bizlere çok iyi geliyor. Vadiden çıkıp Ovacık’a doğru yükselirken saat 17:38 
sularında güneşi batırıyoruz. Sonra organik tarım güneş panelleri projesi alanına geliyoruz. Buralar taş duvar ve demir kapı ile kapatılmış. Duvarın bittiği yere yığılmış taşlar üzerinden geçerek Ovacık Köyü’ne giriş 
yapıyoruz. Yakında rotanın bu bölümü de kapanabilir. Köyün içinden geçerek saat 18:00 sularında, sabah bıraktığımız aracımıza ulaşarak etkinliğimizi bitiriyoruz. Wikiloc’a göre 20,82 km. yol 
kat etmişiz. Sığacık-Karagöl arasında araç ile gittiğimiz 4,1 km.’yi düştüğümüzde, bugün toplam 16,72 km. yürümüş oluyoruz. Bahçeler kenarındaki dikenli tel çitler ile demir kapılar ve de avcılar dışında zor 
olmayan güzel bir rota. Turgut-İhsaniye arası kırmızı-beyaz işaretleme yapılmamış. Diğer yerlerin kırmızı-beyaz boyaları gayet iyi durumda. Yön levhaları her yerde bolca var. Rotanın tamamı köylerin
içinden geçtiği için su sıkıntısı yok. Bir kez daha yürüyüş arkadaşlarım Sn. Muhammed KİRAZDİKEN ile Sn. Kemal TIRPAN Ağabeylere çok teşekkür ederek yazımı bitiriyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK


EFES-MİMAS (İYON) YOLU 11. Etabı - Sığacık Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık arası fotoğrafları görmek için lütfen burayı tıklayınız.

EFES-MİMAS (İYON) YOLU 11. Etabı - Sığacık Kalesi-Karagöl-Azmak-Turgut-İhsaniye-Ovacık arası videoyu görmek için lütfen burayı tıklayınız.




5 yorum:

  1. Hamit ERDEN
    HEM OKUDUKÇA, HEMDE SEYRETTİKÇE MUTLULUĞUM ARTTI.TEK KELİME İLE HARİKASINIZ.ALLAH HER ŞEYİ GÖNLÜNÜZE GÖRE VERSİN AYHAN BEY KARDEŞİM.KAZASIZ NİCE AKTİVİTELERE. BU ARADA BİLGİ DAĞARCIĞIMIZ SAYENİZDE ZENGİNLEŞİYOR. GÖRMÜŞ GİBİ OLDUK.TEŞEKKÜR EDERİZ.
    3 Aralık 2016 23:15

    YanıtlaSil
  2. Ertuğrul TUGAY 4 Aralık 2016 11:27
    Ayhan Bey merhaba.
    Öncelikle elinize, ayağınıza sağlık.
    Yazıyı okudum. Tespitleriniz doğrultusunda yaptığınız uyarı ve önerileriniz bizim için
    daha doğrusu Efes-Mimas kültür yolumuzun sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için çok önemli.
    Rotanın tespitleriniz doğrultusunda güncellenmeye ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor.
    Bu çalışmayı da planlayacağım.
    Tekrar teşekkür ediyor,
    Kolaylıklar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Ertuğrul Bey,
      Sizlerin organizasyonunda, İzmir'deki birçok kulüp ve dernek tarafından sahiplenip çok emek sarfedilerek gerçekleştirilen bu güzel düşüncenin, uzun yıllar devam edebilmesi ve ileride çıkabilecek problemlerin en aza indirilebilmesi açısından güncelleme yapılması, gerçekten Yarımada İzmir Projesi'nin daha da mükemmelleşmesini sağlar.
      Saygı ve sevgilerimle.
      Sağlıkla kalın.
      Ayhan YÖRÜK

      Sil