...ve işte
döndük. Dalyan-Ekincik Bölümü’nde 12 km. Gökova Körfezi Bölümü’nde 148 km. İç Karya Bölümü’nde 180 km. Beşparmak (Latmos) Dağı-Tekerlek Tepe zirve faaliyetinde de 27 km. olmak üzere toplam 367 km.sini
yürüdüğümüz
Karya (Karia) Yolu etkinliğimize, 2015-2016 sezonunda, Datça
Yarımadası ve Muğla Çevresi Bölümleri'yle
başladık. 29-30-31 Ekim 2015 tarihlerinde, Sn. Zeki VAROL rehberliğinde bu etaba 37 Karya sevdalısı arkadaş olarak katıldık.
başladık. 29-30-31 Ekim 2015 tarihlerinde, Sn. Zeki VAROL rehberliğinde bu etaba 37 Karya sevdalısı arkadaş olarak katıldık.
Dört Gün olarak planladığımız faaliyetimizi, 01 Kasım genel seçimleri sebebiyle üç güne düşürmek zorunda kaldık. İlk gün yürüyeceğimiz Muğla Çevresi Akyaka-Ula Göleti arası etkinliğimizi ikinci gün yapmaya karar verdik. Yaz tatilinden yeni döndüğümüz
için 0’dan 908 m.’ye yükselerek Kıran Dağı'nı aşmak, sonrasında da iniş-çıkışlarla yaklaşık 1.200 m.’ye çıkmak bizi çok zorlayacaktı. İkinci gün etkinliği olan Akyaka-Çamlıköy faaliyeti toplamda 27 km. olmasına rağmen Akyaka-Ula Göleti’ne göre
daha az iniş-çıkışlı, genelde orman içi yollarda ve patikalarda, deniz kıyısına
paralel, daha kolay bir etkinlik. Bu yüzden burayı birinci gün yürümenin daha uygun olacağını düşündük. Akyaka’nın içinden yaklaşık 2 km.’lik asfalt
bölümü aracımız ile geçerek yürüyüş başlangıç noktamıza geliyoruz. Önce 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı’mızı kutluyoruz. Saygı
duruşundan sonra İstiklal Marşı’mızı söyleyip yürüyüşümüze
başlıyoruz. Kısa bir asfalt yürüyüşünden sonra önce Akyaka’nın ilk kuruluş yeri olan İdyma Kaya Mezarları’na geliyoruz.
Sonra iki kenarı baştan sona okaliptüs ağaçları ile kaplı eski Marmaris Yolu’nda nostaljik bir
yürüyüş
yaparak tosttu ile meşhur Akçapınar Köyü’ne ulaşıyoruz. Hafif
çıkış-inişler ile zeytin ağaçları ve çam ormanları içindeki patikalarda, orman
içi yollarda, dağ çileği yiyerek önce Gökçe
Köyü’ne, sonra da denize paralel orman yollarından geçerek Çamlı Köyü'ne
ulaşarak faaliyetimizin ilk gününü bitiriyoruz. Birinci gün 25-26 km. civarında yürümüşüz.
Mesafenin uzun olması, asfalt ile orman içi yolların sert yüzeyinin ayak
tabanlarını zorlamasının dışında, çok güzel yumuşak bir etap. Kırmızı-beyaz işaretler gayet iyi. Yürüyüş
güzergahında hiç çeşme yok. Su, içinden geçilen köylerdeki
marketlerden alınabiliyor. Bölgede yoğun
arıcılık yapıldığından koyu
renk ve kapalı giyinmek, parfüm, deodorant vb. kokular sürmemek gibi önlemler alınmalı. Bisiklet sevenler için
güzergah çok güzel ve mesafe-yön levhaları ile donatılmış. Çamlı Köy’den
aracımız ile Akyaka’ya geçip akşam kalacağımız, Azmak’a 100 m. mesafedeki Okaliptus Apart’a geçiyoruz. Sezon sonu
olmasına rağmen pırıl pırıl, tertemiz bir tesis. Karı koca Tomsan
ailesi tarafından işletiliyor. Akyaka’ya gideceklere gönül rahatlığı ile tavsiye
edebilirim. (Sn. Muammer TOMSAN 0 533 249 1788 – 0 506 672 6713 - 0 252 243 4370)
İkinci gün (30 Ekim 2015) yürüyüşümüz Akyaka’nın içinde yeni pazar yeri
inşaatının yanından 08:15'te
başlıyor. Kıran Dağı 908 m.lik yüksekliği ile önümüzde duvar gibi bizi bekliyor. Sevgili Zeki VAROL'un anlatımıyla, Gökova Körfezi’ni sol kolumuza
takarak, çok güzel bir çam ormanı patikasında, zikzaklar çize çize, kekik ve ada çayı
kokuları, kuş
cıvıltıları eşliğinde, muhteşem Gökova Koyu manzarasında, bu
sezon yürüyeceğimiz Datça Yarımadası’nın dantel gibi kıyılarını seyrede seyrede
yükseliyoruz. Yaklaşık 3,5 saatlik zorlu ama güzel bir çıkışın
sonunda saat 11.40'ta Kuyucak
Köyü’ne ulaşıyoruz. Bir saat kadar orman içi yolda yürüdükten sonra girdiğimiz patikada, iç içe geçmiş dikenli pıynar ve çalı cangılının içinde, üstümüz başımız, elimiz yüzümüz çizile çizile yürüdükten sonra 12:45'te öğle molası veriyoruz. Yarım saat sonra
çok sık pıynar ve dikenli çalı ormanına tekrar giriyoruz.
Saat 15.45'te Yenice Köyü Taşlı
Mahallesi'nden geçiyoruz. Pıynar ve dikenli çalıların içinde iniş-çıkışlarla 1.200 m.'ye kadar yükselerek Thera Antik Kenti’ne geldiğimizde saat 16.20 oluyor.
Sonra hafif eğimli orman içi
yolda devam ederek 17.10'da Ula
Göleti’ne ulaşıp, ikinci gün etkinliğimizi de bitiriyoruz. Bugün 20-21 km. civarında yürümüşüz. Bu faaliyeti ikinci güne almakla ne kadar doğru bir
karar verdiğimizi burayı yürüyünce daha iyi
anlıyoruz. Bu etapta da hiç su yok. Çok sık dikenli çalı örtüsü hem gayet iyi durumdaki kırmızı-beyaz işaretlerin görünmesini engelliyor hem de yürüyüşü zorlaştırıyor. Ula
Göleti’nden aracımız ile ayrılarak Ula’nın içinden geçip Akyaka’ya dönüyoruz. Merkezin aşırı
kalabalık
olması ve otobüsün park sorunu sebebiyle Ula’da duramıyoruz. Akşam Akyaka’da balık keyfinden sonra dinlenmeye Okaliptus Apart’a geçiyoruz. Üçüncü
gün (31.10.2015) aracımız bizi, birinci gün yürüyüşünü bitirdiğimiz, Sedir Adası
tekne turlarının başlangıç
noktası olan, Çamlıköy’ün Saklıgöl Plajı’na getiriyor. Bu sefer Gökova Körfezi’ni sağ
kolumuza takarak 08.30 sıralarında asfalt zemin üzerinde yürüyüşe
başlıyoruz. Saat 09.40'ta Kum
Köpekbalıkları’nın üreme alanı olan Boncuk Koyu’na geliyoruz.
Bundan sonra yürüyüşümüze önce orman içi yollardan devam ederek Karaca Adası ve Karaca Köyü’ne, sonra da kıyıya paralel çok güzel bir orman içi patikadan Karacasöğüt Koyu’na ulaşıp 13.00 sularında 2,5 günlük etkinliğimizi
bitiriyoruz. Defne, dağ çileği,
yaban mersini, çam, zeytin vb. yemyeşil bitki
örtüsü ile defne, adaçayı, kekik kokuları içinde, denize paralel, zorlu olmayan
çok güzel bir rotada 15 km. civarında yürümüşüz.
Kırmızı-beyaz işaretleme gayet iyi. 2,5 günlük etkinlik boyunca gördüğümüz tek
çeşme Karaca Köyü’nde. Bisiklet sevenler için birçok mesafe-yön levhası var. Artık keyif zamanı... Yaklaşık 60 km.lik, yorgunluğumuzu atacağımız Sedir
Adası tekne turumuz Karacasöğüt Koyu’ndan başlıyor. Sedir Adası iskelesine
yanaşıp
önce balık-makarna-salatadan oluşan yemeğimizi yiyoruz. Sonra bazı arkadaş doğruca, dünyada sadece iki yerde olduğu bilinen Kleopatra kumsalının
altın sarısı kumlardan oluşan plajında yüzmeye gidiyorlar. (Diğeri
Kızıldeniz’deymiş. www.sediradasi.com) Ben ve bir grup arkadaş ise önce “Yarı barbar Kadra halkının
kenti” anlamına gelen Kedreai Antik Kenti’ni dolaşmaya çıkıyoruz. Ahşap travers
yollar üzerinde
antik kenti gezip kendimi Sedir Adası’nın serin
sularına bırakıyorum. Daha doğrusu atlıyorum. 2,5 günde yürüdüğümüz 60 km.nin
üzerine çok iyi geliyor. Sonra Gelibolu Koyu’nda da bir kez
daha denize giriyoruz. Kaptanımızın yaptığı ağır seyir sayesinde, 2,5 günde yürüdüğümüz Gökova
Körfezi’nin dantel gibi kıyıları ile dağlarının her iki yakasını seyrede
seyrede, saat 17.00 sularında Akyaka’ya gelerek etkinliğimizi bitiriyoruz.
Başta bilge rehberimiz Sn. Zeki VAROL’a, artçılarımız Şennur-Birol SAĞIN
çiftine, kaptanımız Uğur Bey’e ve katılımcı 37 Karya sevdalısı arkadaşıma çok
ama çok teşekkür ediyorum.
Sağlıkla
kalın.
Ayhan YÖRÜK
Karya(Karia)
Yolu 11. Etap fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Karya(Karia)
Yolu 11. Etap video günlüğünü görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Ömer AKAD
YanıtlaSilÇok teşekkürler Ayhan Abi'cim, ellerine emeklerine sağlık, bir sonraki etkinlikte görüşmek üzere...
10 Kasım 2015 11:07
Ahmet EREN
YanıtlaSilSelam Ayhan'cığım..Karia yolu tüm etaplardaki gezileriniz ile ilgili, yazı dizisini ilgi ile takip ediyorum. İtiraf etmem gerekirse bastırılmış tüm haset ve fesat duygularımı açığa çıkarmayı başardın.
Tarihi, doğa ile harmanlayan, böyle güzel bir aktivite hep düşlediğim bir durumdur.Lütfen beni bilgilendir. Sevgiler. Selamlar.
10 Kasım 2015 12:59
Hafize YİĞİT
YanıtlaSilEllerinize sağlık Ayhan bey. Her zamanki harika bir anlatım...
11 Kasım 2015 11:09
Cem ÖZER
YanıtlaSilayhan abiim ne zaman kitap haline getireceksin heyecanla bekliyorum....
11 Kasım 2015 11:09
Salih GECECİ
YanıtlaSilUmarım bir sonraki gezilerinizde bulunabilirim.Gerçekten çok imrendim,elinize ,yüreğinize sağlık.
11 Kasım 2015 11:53
Erdinç IŞIKLIGÜN
YanıtlaSilYine harikalar yaratmissiniz. Tebrik ediyorum.
11 Kasım 2015 17:37
Necip AMİR
YanıtlaSilAyhan Dostum bir kez daha ustalığını yansıtan bir çalışma......ne diyeyim ,iyi ki varsın ÖZEL İNSAN......
11 Kasım 2015 17:40
Ali Kemal İNAL
YanıtlaSilYine süper olmuş Ayhan Bey... Elinize emeğinize sağlık...
11 Kasım 2015 21:27
Ülkü SEVGİ
YanıtlaSilEline sağlık Ayhan abi çok güzel olmuş.
13 Kasım 2015 21:48
Mükemmel yerler
YanıtlaSil