Bütün yaz
tembellik yapıp kilolarıma birkaç kilo daha kattıktan sonra, nihayet 02-03 Kasım
2013 tarihlerinde, kulübümüz Zirve Dağcılık İzmir Şb.’den Sn. Zeki VAROL
rehberliğinde düzenlenen, 2. Karya (Karia) Yolu faaliyetine katıldım. Sevgili dostum
Yusuf GENÇ de oğlu
Kemal ile gelerek, baba-oğul yürümenin keyfini çıkarttılar.
Bu etkinlikte, Gökova Körfezi Bölümü’nün (Akyaka-Bodrum arası) SARNIÇ-AKBÜK-ÖREN etabını yürüdük. 1. Etap olan Akyaka-Turnalı-Sarnıç arasını Nisan ayında yürümüştük.
Bu etkinlikte, Gökova Körfezi Bölümü’nün (Akyaka-Bodrum arası) SARNIÇ-AKBÜK-ÖREN etabını yürüdük. 1. Etap olan Akyaka-Turnalı-Sarnıç arasını Nisan ayında yürümüştük.
Yürüyüş
başlangıç noktası olan Sarnıç Köyü’ne gelmeden önce, Çine’de güzel bir kahvaltı
yaptık. Daha sonra anayola 15 km. mesafedeki Gerga Antik Kenti’ne gittik. Arabayı Alabayır Köyü’nde bırakıp Gerga’ya kadar yürüdük. Burası, büyük düzgün veya
düzeltilmiş taşların üst üste
konup üzerlerinin büyük kapak taşlar ile kapatılmasıyla oluşturulmuş çok tanrılı
dönem tapınma merkezi. Gerçekten çok güzel, çok etkileyici bir yer. Büyükçe bir
tapınağın alnında, Helenistik dönem harfleriyle "Gerga" yazmakta.
Binlerce yıldır
buraya ulaşımı sağlayan Çine Çayı (Marsyas) üzerindeki İnce Kemer Köprüsü’nü, sular altında bırakan Çine Barajı tam
karşıdan görülüyor. Alabayır Köyünden buraya gidiş-dönüş yaklaşık 2,5 saati
buluyor. Daha sonra
aracımıza binerek yürüyüş başlangıç noktamız olan Sarnıç Köyü’ne
gittik. Köy kahvesinde kısa bir çay molasından sonra 13.00 sıralarında
yürüyüşümüz başladı. Sarnıç Akbük
arası 12 km. Genelde iniş yapılıyor. Ağaçlar altında
yürünüyor. Su yok.
Patikalarda, ayak burkulmasına sebep olabilecek bolca
oynar taşlar var. Yaklaşık 4 saat sonra
16.50 sıralarında Akbük’e ulaşıyoruz. Doğal sit alanı olan Akbük çok güzel bir
koy. Yapılaşma izninin olmaması sonucu doğal kalabilmiş. Çok da güzel olmuş.
Denizi muhteşem. Sivrisinekleri de muhteşem. Bizleri galiba çok taze
buldular ki denizde yüzerken bile afiyetle yediler. Her yerimizi
kabarttılar. Sivrisineklere rağmen tüm günün yorgunluğunu denizde bırakıp
duşlarımızı aldıktan sonraki "çorba+balık+rakı=sohbet"
kısmı muhteşemdi. Sabah
da çok güzel bir kahvaltıdan sonra marketlerinde satılan sabah kahvaltısında
yediğimiz ve beğendiğimiz yöre çam balından 4 kg. alıyorum.
Altaş Restaurant-Pansiyon’a, balık+kahvaltı için çok teşekkür ediyorum.
(Öner ALTAŞ 0 536 839 5394 - 0 252 529 1146) Ellerinden geldiğince
bizleri güzel ağırladılar. Kahvaltıdan
sonra, 16 km.lik Akbük-Ören rotası yürüyüşümüz saat
09.00 sıralarında başladı. İlk hedefimiz yaklaşık 600-650 metre yükseklikteki Paraşütle
atlama pistinin biraz yan tarafında, 500-550 metrelerde bulunan Sarnıç geçiş
noktası.
Akbük’te deniz seviyesinden başlayan yürüyüşümüz tatlı bir eğim ile bir saat kadar çıkış yaparak devam ediyor. Sonra yarım saat kadar yatay gidiyoruz. Genelde
çam, sandal, çilek, zeytin ağaçları altında yürünüyor. Su bu parkurda da yok. 12.20 sıralarında
Alatepe Köyü’ne ulaşıyoruz. Kahvesi kapalı. Markette biraz oyalanıp bir şeyler içtikten sonra, tekrar tatlı bir eğim ile yükselerek Sarnıç geçiş
noktasına geliyoruz. Arada kısa bir öğle molası veriyoruz. Sarnıç geçiş
noktasından Ören manzarası ise müthiş. Tek kelimeyle
muhteşem. Zikzaklar yapa yapa Ören’e doğru iniyoruz. İnişin son bölümlerinde pistten atlayan
paraşütçü ile aynı anda plaja geliyoruz. Yaklaşık 6 saat sonra 15.00 sıralarında, yürüyüşümüzü tamamlayıp yorgun terli vücudumuzu Ören’in muhteşem
denizine bırakıyoruz. Tuzlu serin deniz tüm
yorgunluğumuzu alıyor, yorgun bedenimize ilaç gibi geliyor, bizi resmen tedavi ediyor. Sonra da hareket saatine kadar denizin kıyısına plaja oturup soğuk bira keyfi yapıyoruz. Daha ne olsun. Yaz tembelliğinin üzerine,
29 Ekim törenlerinde 1000 kişiyle yaptığımız zeybek
gösterisinde başlayan diz ağrılarım oldukça artmış bir şekilde İzmir’e dönüşe
geçiyoruz. Şimdi yoğun bir şekilde dizlerimi buz, pomat ve istirahat ile gelecek
yürüyüşlere hazırlıyorum. Sevgili bilge rehberimiz
Zeki Varol sayesinde, bir kez daha rüya gibi iki gün
geçiriyoruz. Tabii ki her rüya gibi, muhteşem bir şekilde geçen iki koca gün,
bana çok kısa geliyor. Sn. Zeki VAROL’a çok çok çok teşekkür ediyorum.
Sağlıkla
kalın.
Ayhan
YÖRÜK
Karya (Karia)
Yolu 2.Etabı videosunu görmek için
lütfen burayı tıklayınız.
Karya (Karia) Yolu 2. Etabı fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.
Ayhan hocam merhaba,
YanıtlaSilOldukça güzel bir etabı yürümüşsünüz.Tebrik ediyorum. Ne tesadüf ki kurban bayramında bizde Akyaka'dan İzmir'e dönüşü Ören üzerinden yaptık. Araba ile de olsa o nefis manzaraları izledik, Akbük'ün o güzel manzarası koyları ve denizi harikaydı. Resimlere bakınca heyacanlandım oldukça. Özellikle Ören- Sarnıç geçidi -yamaç paraşüt kule arası orman ve dağ tırmanışını ise 7 yıl önce yaklaşık 3 yıl üst üste tatil yapmış olduğumuz Ören'de iken bizim çocuklarla 3 kez yürüyerek çıkma şansımız oldu .Ören'in o noktadaki sarnıç kuyusunu ve yukarıdan bakınca orak şeklindeki müthiş manzarasına hayran olmamak mümkün değil.
Beni anılara gördüğün için için teşekkür ederim dostum.
Sağ ol Var ol.
Erol ÇIRAK 07 Kasım 2013 20:46
Ayhan bey en sevdiğim yerlerden biri Akyaka. Sadece bir kere gitmek nasip oldu ama harika bayıldım.
YanıtlaSilAllah size uzun ömür bol enerji versin. ))
Gülsün DOĞAN 08.11.2013 08:45
Ayhan Bey Merhaba,
YanıtlaSilSüper bir gezi , süper fotoğraflar ve süper bir yazı dizisi olmuş.
Bir an önce emekli olasım eldi, malum 2 küçük çocukla bu geziler bir müddet daha bana hayal.
Sevgi ve Saygılarımla,
Aslı Yıldızlar 07 Kasım 2013 20:46