1 Aralık 2009 Salı

YÜRÜYEN KÖŞK - YALOVA

Siz hiç yürüyen bir ev, bir köşk duydunuz mu, gördünüz mü? Hele bunun bir ağaç dalı için yapılabileceğini düşündünüz mü? Evet bu bir masal değil, gerçek. Büyük Atatürk’ün 1930 Yılında dünyaya en güzel çevrecilik dersini verdiği, bir ağaç dalının kesilmemesi için 2 katlı bir evi  4.80 Cm. kaydırtdığı  Yalova YÜRÜYEN KÖŞK’e, 05.11.2011 Tarihinde, Kurban Bayramı için Bolu’ya giderken uğradık.

21 Ağustos 1929 Tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya gitmek için yola çıkan Atatürk, Ertuğrul Yatıyla
Yalova açıklarından geçerken sahilde ki çınar onu çok etkiler ve hemen yatı durdurtur.  Botla sahile çıkar. Ulu çınarın altında bir süre oturur, istirahat eder. Denizin hemen kıyısında ki asırlık çınardan çok etkilenen Ata’mız buraya, çınarın altına küçük bir ev yapılmasını ister. Ahşap 2 Katlı ev 22 Günde yapılarak, 12 Eylül 1929’da tamamlanır.
Tam 1 Yıl sonra Atatürk’e, çınarın dalının binanın çatısına değdiği ve kesilmesi gerektiği söylenir. Atatürk ise çınar ağacının dalının kesilmesine müsaade etmez, onun yerine köşkün biraz ileriye alınmasını emreder. Köşk, 08 Ağustos 1930 Tarihinde İstanbul Belediyesi Fen İşleri ekibi ile mimarlar, mühendisler ve ustalar gözetiminde, önce teras bölümü 1 Günde, sonra da ana bina 2 Günde olmak üzere toplam 3 Günde, tramvay rayları üzerinde 4.80 M. doğuya kaydırılır. 
Atatürk’de bu çalışmalara yerinde nezaret eder. O günden itibaren köşkün adı “Yürüyen Köşk” olur. Sevgili Atamız 1930 -1937 Yılları arasında her Yalova’ya gelişinde burada kalır. Köşkün yapım ve yürüme  hikayesi   kısaca bu şekilde.
Ne yazık ki kesilmemesi için köşkün yürütüldüğü dal, şu anda yerinde yok. Daha sonra ki yıllarda kesilmiş. Köşkün içinde, Atatürk’e Çekoslavakya’dan hediye edilen özel kahve fincanı bulunmakta. Bu fincanın bire bir kopyaları, köşk bahçesinde ki kafede satılmakta. Toplantı  salonunda   Ata’nın gramofonu ve dinlediği plakları görmek mümkün. Ayrıca her ananın evladına verdiği gibi, Ata’mızın anası Zübeyde Hanım’ında Mustafa’sına verdiği yorgan, çarşaf ve masa örtüleri de burada bulunmakta. Köşk'ün içinde resim çekmek yasak olduğu için bu özel eşyaları fotoğraflayamadım.
Dünyanın en güçlü devletlerini dize getirerek bir çağ kapatıp, sıfırdan yeni bir ulus devlet yaratan bu büyük insanın, bu kadar küçük bir köşk inşa ettirmesi, içini hiçbir abartısı olmayan son derece mütevazi  ev eşyaları ile dekore ettirmesi onun büyüklüğünü, yüceliğini bir kez daha, iyi anlamamıza neden oluyor. Onun için o bizim Ata’mız.
Burayı, hazırladığı proje ile bizlere kazandıran Yalova Belediye’sine, bu projenin gerçekleşmesi için destek veren Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Ahmet ÇALIK’a  ve  emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum, çok teşekkür ediyorum.
Yalova’nın İstanbul çıkışında ana yola 1 Km. mesafede olan köşkü ziyaret etmenizi, o yöne gideceklere hararetle tavsiye ediyorum. Ayrıca denizin hemen kıyısında, köşkün bahçesinde bulunan, içinde küçük bir Atatürk kütüphanesi de olan, küçük ama çok hoş kafesinde çay  içebilir  yada  bir şeyler de atıştırılabilinir.
Ayrıca Yalova’nın 12 Km. güneyinde, tarihi Yalova kaplıcalarının bulunduğu yerde yüksekçe bir tepe üzerinde, halen T.B.M.M. ait olan Atatürk Köşkü de bulunmakta.  Yürüyen Köşk ile çok karıştırılan bu köşke de gitmemize rağmen, tadilatta olduğu için gezemedik.
Sağlıkla kalın
Ayhan YÖRÜK

Yürüyen Köşk’ün fotoğraflarını görmek için lütfen burayı tıklayınız.

Not: Bu yazının hazırlanmasında “Sen hiç yürüyen köşk gördün mü?” broşüründen yararlanılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder