1 Aralık 2009 Salı

AFRODİSİAS (APHRODISIAS) - Geyre-Karacasu/AYDIN

01 Mayıs 2011 Pazar günü bir grup arkadaş ile, AFRODİSİAS (APHRODISIAS) Antik kentini gezmek, pide cumhuriyeti Aydın’ın Yenipazar ilçesinde pide yemek üzere yola çıktık. Heryer yemyeşil, rengarenk bahar çiçekleri, papatyalar, kıpkırmızı gelincikler ile bezenmiş. Tam bir
bahar havası.
Aydın Karacasu İlçesi Geyre Beldesi sınırları içinde bulunan Afrodisias Antik Kenti, denize yakın antik kentler kadar talan edilmemiş, eserleri yurt dışına kaçırılmamış. Ara Güler'in bir rastlantı sonucu bulup 1950'li yıllarda fotoğrafladığı Afrodisias, merhum Prof. Kenan T. ERİM’in öncülüğünde 1961 yılında başlayan ve hala devam eden kazılarla, tekrar ayağa kalkarak eski görkemli günlerine kavuşmaya başlamış.
Afrodisias özellikle Roma çağında Afrodit( Aphrodithe) Tapınağı ve Afrodit adına yapılan törenler ile ün salmış. M.Ö. 6. Yüzyılda Afrodisias küçük bir köymüş ve ilk Afrodit tapınağı da bu devirde yapılmış. M.Ö. 2. Yüzyılda ızgara planlı kentin kuruluşu ile 15.000 civarında insanın yaşadığı bir yer haline gelmiş. M.S. 3 Yüzyılın sonlarında Roma İmparatorluğu’nun, Karya Eyaleti başkenti olmuş. M.S. 6. Yüzyıldan itibaren önemini kaybetmeye başlayarak küçük bir kasabaya dönen kent, 12. Yüzyılın sonlarında bölgenin Selçuklu kontrolüne geçmesiyle  tamamen terkedilmiş. Kent adını, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten almış.
Antik kentte ki gezimize, Afrodisias Müzesi’nden başladık. Müzede sadece Afrodisias kazılarından elde edilen eserler sergilenmekte. Afrodisias, M.Ö. 1. Yüzyıl ile M.S. 5. Yüzyıl arasında çok nitelikli eserler veren bir heykeltıraşlık okulu ile önemli bir sanat merkezi haline gelmiş. Eserlerin çoğunluğunu heykeller oluşturmakta, ayrıca sikkeler, ünlü filozof ve devlet adamlarının büstleri ve kabartmalar bulunmakta.
Müzeden sonra Afrodit Tapınağı kutsal alanına, tören kapısından geçerek girdik. Dört taraflı dörder sütundan oluşan tören kapısı, Afrodisias’lı mimar ve yontucuların salt gösteriş için yaptığı bir anıtmış. Yapıda, düz, yivli, spiral yivli, mavi mermer gibi, mimari olarak çok zengin tarzlar bir arada kullanılmış.
Afrodisias kentinin en önemli yapısı olan Afrodit (Aphrodithe) Tapınağı’nın ilk yapımı Arkaik(Yunan medeniyeti oluşumunun ilk devresi (M.Ö.7.-5.yy.)-(www.itusozluk.com)) devirde gerçekleştirilmiş. Yapılan kazılarda ortaya çıkan bir kabartma üzerinde Asur Kralı Ninos ile karısı Semiramis’in betimlerinin bulunması, Afrodit kültürünün temelinin Mezopotamya olduğunu ortaya koymuştur. M.S. 500 yılından sonra geniş bir mimari yenileme ile, tapınaktan daha büyük, bazilika planlı kiliseye çevrilmiştir.
Tapınağın hemen yan tarafında antik devirdeki şehir hayatında çok önemli bir yeri olan Meclis Binası (Bouleuterion) bulunmakta. Bina, şehrin yerel yönetimini sağlayan meclisin toplanma yeri olduğu gibi, kapalı tiyatro, konser salonu ve halkın toplanma yeri olarak da, çok işlevli kullanılmıştır. Yarım daire planlı tiyatro binasını andıran yapının orjinalinde çatısı bulunmakta ve 1750 Kişi oturabilmektedir.
Antik kentin kuzeyinde, 270 Metre uzunluğu, 30.000 Kişiyi alabilecek 30 Sıralık oturma bölümü ile, antik dönemden orijinal hali ile günümüze ulaşan, dünyanın en büyük ve en iyi korunmuş Stadyumu bulunmaktadır. Elips plan, tüm seyircilerin etkinlikleri rahat izlenmesine olanak sağlamıştır. Roma döneminde kan dökülen vahşi hayvan ve gladyatör müsabakaları, yunan döneminde ise daha çok koşu, uzun atlama, disk ve cirit atma, güreş gibi geleneksel sporlar yapılmıştır. 
Stadyumun oturma sıraları üzerine kazınan pek çok yazıtlardan, dericiler, kuyumcular gibi meslek gruplarına ayrılan alanlar olduğu, hem kadın hem erkek, belirli kişilere ayrılmış oturma yerlerinin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Afrodisias’ın yerli halkının oturduğu özel yerlerin yanı sıra Menderes Antakyası(bugünkü Başaran), Milet gibi diğer çevre şehirlerden gelen insanlar içinde yerler ayrılmıştır. 
Stadyumun sıraları üzerinde oturarak iki tekerlekli savaş arabalarını, aslanlarla veya kendi aralarında yaptıkları sonu kan ve ölüm ile biten vahşi müsabakaları veya antik dönem şehir devletleri arasında ki olimpiyat mücadelelerini hayal etmek çok müthiş bir duygu. Tabi hayal edebilene.
Stadyumdan sonra, Roma İmparatorlarına tanrı olarak tapınılan ve bu amaç için yapılan dini bir yapı olan Sebasteion’a geldim. Yapının ana bölümleri tapınak ve uzun bir açık avludan oluşuyor. Üç katlı sütunlu bir yapı olan tapınağın ikinci katında Yunan mitolojisinden sahneler, üst katta ise Roma İmparatorlarının yapıp ettiklerini gösteren insan boyutlarında kabartma sahneler bulunmakta.
Zamanım yetmediği için antik kentin tiyatro(theather) bölümüne gidemedim. Sn. Şinasi YÜKSEL Hoca’nın çektiği resimleri bu bölümde kullandım. Kendisine çok teşekkür ediyorum.  Hem gösteriler, hem de halkın toplanma yeri olarak kullanılan tiyatro, yaklaşık 7.000 kişilik oturma yerine sahip iki ana binadan oluşuyormuş. Tiyatronun 1970’lerde ki kazıları sırasında sahne binasını süsleyen heykellerin çoğu oldukça iyi vaziyette ortaya çıkarılmış ve şu anda Afrodisias Müzesi’nde sergilenmekte.
Afrodisias Antik kentinden ayrıldıktan sonra pide cumhuriyetinin başkenti olan Aydın’ın Yenipazar ilçesine gittik. Gerçi bu yörede her ilçe ya da belde, en iyi pideyi kendilerinin yaptığını iddia eder. Biz bu sefer Yenipazar İlçesi merkezinde 1972 Yılından beri hizmet veren Sümer Pide Salonu’na (0 256 3613670) gittik. Pide profesörü olarak anılan Sn. Mehmet SÜMER bizleri çok sıcak bir şekilde karşıladı. Yuvalama yemenin inceliklerini elleriyle gösterdi. Tereyağlı yuvalama(Küçük yuvarlak kıymalı pide), tahinli pide ve diğerleri çok güzeldi.
Yalnız Pazar günü sebebiyle salonun çok kalabalık olması ve servisin amatörce eksik personel ile yapılması, siparişlerin gecikmesine sebep oluyor. Ünlü speciali yavru kavurmasını bile hazırlayamadılar. Mehmet Bey, önceden telefon ile sipariş verilmesi gerektiğini belirtti. Fiyatları ise pahalı değil, gayet makul.
Bu etkinlik için başta Vardar, Ülkü, Selbilet ile kaptanımız İsmail Bey’lere ve katılan diğer arkadaşların hepsine çok teşekkür ediyorum.
Sağlıkla kalın.
Ayhan YÖRÜK


Afrodisias Antik kentinin resimlerini görmek isterseniz lütfen burayı tıklayınız.


Sn Şinasi YÜKSEL’in Afrodisas yazısını ve resimlerini görmek için lütfen www.sinasiyuksel.com adresini tıklayınız.


Not: Bu yazının hazırlanmasında antik kentteki yazılardan ve www.didimli.com veb sitesinden yararlanılmıştır.

1 yorum:

  1. Ivan Degryse
    Nice pics of a beautiful ancient city.
    09 Mayıs 2011 02.36

    YanıtlaSil